Damarındaki Asil Kanı… Şiiri - Sevinç Kavuk

Kuzey Irak boş meydan edildi, aklım şuna yetiyor hocalıkları için bir yurt barınağı olsun diye mi? Diyorlar ki; KKTC gibi üç parçadan biri de şu yavrucuk olsun… konuşa konuşa elbette yol da aşılır, Bağdat da. Her yol Roma’ya çıkıyordu, Şimdi Tahran’a… insanları topluluk olarak duvara dizip kurşunlama ile vahşete teslim etme arasındaki fark sadece yavaş yavaş öldürülsünler diye mi? anlamış değilim… Türkiye Cumhuriyeti, Irak, Suriye, İran toprağı bölünmez, millet gruplaştırılıp ona buna terk edilmez!

Her önüne gelen haydut dikilsin, çıksın dağa
İnsin ovaya, kurulsun vatan ona…

Bu ne haldir? Bu hangi değişimin ne anlayışı değişimi? Keşke bitse bu kadarıyla; Kürt demeyi öğrenecek, din sevmeyi bilecekmişiz, hem de dört kitabın, dört peygamberin onurlandırıldığı yöremizde, dönüşmeyi anlayacakmışız… vay be… anladım diyeceğim yani öyle mi? Gülemedim, düşündüm ama…

Hocamın aklı buna yetiyor diye vatan aklı da bu kadar olacak türemesini bir değişim rejimi oluyor da, ne oluyor bu zayıflatma rejimi, hem diyetini de anlayamadım…

Vatan ol, ocağın tütsün
Ulus ol, uygarlık gülsün

Bir şiirsellik oldu tabi, hecesi, uyumu, sesi tamam da, sözü ne ise, ne önemi var canım mı demeli?

PKK itti, siyasete bitti

İt ile itmek, itilmek, bit ile keneden farklı olarak, bitmek, bitirilmek anlaşılır gibi… bit nerde türedi diyeyim bari, bitmiş olsun PKK işi, siyaset meclisinde olmaya atandı, ister anla, ister ağla diyecek hocalıklardan kimlileri, ben de anladım diyeceğim demesine de, vatan aklı bit, kene dolması mı?

PKK Kürt fakiri, fukarasını mecliste savunsun diye duymaya duyayım da, sözüm olsun bari; PKK eşittir Kürt dediğini düşünürüm değil mi? Karar verin, Kürt PKK mı? PKK Türkiye’de türedi, Türkiye’de savaşılacak. Niye türedi? Kim türetti? Nereye sığınıyor durmadan? Bir gün gelir yine zarar verirse, o ülkelere tazminat davası açma hakkı değil midir bu? Her ülke kendi Terörünü savaşacaktır, teslim edilsin isteğine uyulur, uymayan da zaten kabul etmiştir, size zarar vermeyecek garantisini üstlenmiştir.

Kürtler aşağılanmış hissetti kendini deniliyor. Kendi ettiğini kendisi benimsemiyorsa, kendisi vazgeçer bundan, niye aşağılanacakmış bundan? Niye ıslah evindeki suçlular aşağılanacakmış? Islah olmazsa, yine alınacağı yerdir demesi kolay, dilerim doğru bir kararla, topluma kavuşturulması çalışılmış olur…
Ne Mutlu Türküm Diyene! kardeşliğimiz saygınlıktır. Atakürt olmaya bitleniyorsa, kene de olacak, savaşılır, zor değil… ATATÜRK, değişmez bir bütünlüktür! Din, ırk ayrışmazlığı bu vatandaşlık onurudur! Din ve Irk… peki düşünelim;

Irk diye hayvan ırkı, insan ırkı gibi düşüneyim bari. Irk diye insan olduğudur, insan diye vatan birliğidir, birlik diye ulus bütünlüğüdür, bütünlük uygarlıktır! Aklımı şimdi ne ile unvanlanayım hocam diyemem ki… Çıkmaza sokabilir tehdit’i varmış… çıkmaza sokabilir herkes yaşamını. Yaşamını çıkmaza sokanlarla bir çıkmazlık acısı yaşatılan olarak, ben azınlık değil miyim şimdi? Azınlık hakkımı savunmak zorunda olarak, bana acı yaşatanlara durun, etmeyin derim, değil mi? Çıkmaz neymiş anlaşılabiliyor mu? …

Din diye insanın inanç gücüdür. Zayıf, hasta, güçsüz insan ezilmez. Kim neye ne kadar inanıyorsa, en üst düzeyde inanan ile aynı değerde insandır. Din öyleyse burada, parası olanların, silahı olanların malı olarak pay ediliyor ve satılıyor mu? Niye din sorun oluyor yoksa? Din eşittir para artı silah demeye imtina ediyorum, yine azınlık oldum, değil mi? Terör kendini yaratmıyor, bir zenginin, din zengininin yani, desteği ile organize ediliyor. Etnik diye ayrıştırmanın, esir meydanında şu grup sana şu kadara, bu grup bu kadara buna havası doğmuyor mu? Etnik diye ayrıştıranın niye keyfine vatan varlığımın orasına burasına iğne, diken batırıp, kuşun mu, suyun mu, eşeğin anırmasını mı dil süsleyecekmişim? Hangi hocalık rengini vatan kumaşı edecekmişim? İş teklifi mi bu yani? İş teklifiyle vatanımın neresine taç takıp neresine taş yığacağım?

Allah akıl satsaymış, vay halimize… zaten o zaman da insan demezdi o varlığımıza… Ben yine de diyorum ki, hükümete akıl duruşu, vatan sağlığının ulus varlığı paketi olmalı, umarım esirgenmez. Zira bu, hükümetin güçsüzlüğü değil, millet olarak çürümüş bir ruhsuzluğumuzu kanıtlamaya zaman koşuşuyor… AKP’ye fikir kavuşturun! Kısır döngünün ‘bir’ dönüşüm yolundayız! Dönülmez yolunda değilmişiz zaten. ‘Bir’ sorun ile uğraşmak hiç olmazsa kolay;

Kadını esir eden bir toplumun huzur yaşaması hem imkansız ve hem doğal değildir… Güney Doğuda kadın korunacak, çocuk evlendirilmeyip, okutulacak! Köy, kent olmaz, olamaz, olmayacak! Köylüler efendimizdir! Köyümü kent edenlere, köylüme kürt lakabı takanlara ‘ikaz lambası’ ışığını ‘dikkat topla’ yakar inşallah… Yıllarca kötü yönetildi, ulus bilincinin zenginliğine kavuşamadı, tökezledi. Kavuşamayıp tökezleyen ama hükümettir, millet değil!

PKK’ya, gerçekte çarşaf açalım, silahlarını koysunlar içine, bağlayalım bohçayı… bitti mi? … bu işin parası az, ver silahımı… kral olacağım, ağa olamadım bari, ver silahımı…PKK’ya iş verilecek, köylü, kentli ne olacak? Kadını mı çarşafa bohçalayalım? Çocuğu mu cinsel tazelik sunalım?
Barış karar istiyor, barışmak zaman… Allah insan yaratırken şeytanın niye yaşamasına karşı koymadı? Elektrik bulundu, elektrikli sandalye işine yarasın diye değildi… Değişim diye dayatmacılıklar bu her anlatılanları, kızgın demiri suya batırınca kızgınlığı kararır, tutarsan ama yine yakar avucunu, kavurur, haline benzetiyorum. Taviz olsaydı, Allah esirger miydi? Karaciğer kendi kendini yeniler. Böbrek nakledilir, mekanizmadır işler… İnsan ama yine insandır, değişmez, yaşamı biraz ilerler. Bugün vahşet olanlar kuşkusuz bilecekler, ilk olanakta vatan olmayı engelleyemezler, ulus varlığına vatan aslını… muhtaç olunan kudretin damarındaki asil kanı
İnsanlığa yücelmenin millet birliği hissedecekler
Adalet fikrinin adilliğini…

Düşünceler bir varsayım olmaktan kurtulup, bir fikir faziletine ulaştırılmalı… yattım, kalktım, adalet yarattım yaşamıyla bilgiçlik kuşanılmaz. Bu kuşanmaya insan toplulukları teslim edilmez…

Aralık 2007