Dağdan İnen Zerrat Şiiri - Mücahit Karaç ...

Dağlardan yakınımıza kadar rüzgar ve yağmurun vesilesiyle asırlar boyu aşınan kayalardan oluşan minareller kimi zaman bir elmayı yerken, kimi zaman bir ıspanak vs. yedığımizde; kaya, taş, çakıl, kum dediğimiz besin abideleri; kalsiyum magnezyum, dağdan kursağımıza, kanımıza kadar giriyor.Nasıl bebeğini düşünen annenin şefkatiyle, çarşı pazar demeyip bebeğine ihtiyacı olan besini bulup getiriyor.İşte Cenab-ı Hakta rüzgarın yağmurun sebep kılarak bize olan şefkat ve merhametiyle kursağımıza kadar koyuyor.Ama ne yazık ki bu zamanımızda öyle bir gafletin esiri olmuşuz ki hissayatımız bunları düşünmekten alı kokuyor bizi.Kendim için diyorum kimse üstüne alınmasın. Satırlarca cümleyi dört beş satıra sığdırmanın verdiği haz mı dersiniz.Yoksa dört beş satırı sayfalarca cümleye denk tutmak mı? Benim haddim değil bunları demek aslında üstadlar varken ama şunu söyleyebilirim ki: "iyi ki varsın şiir ve iyi ki varsınız" Hatam kusurum olduysa affedin Teşekkür ederim...