DAĞ ŞİİRLERİ

DAĞ ŞİİRLERİ

Alaattin Altay

bir ırgatın örsledigi tırpanını. örsleedim harlanmış ateşte döşümü
ardı arkası kesilmedi ihanet pusularının
ömrüm kac barikat kuracaklar sana
kaç puşt zulasından çekecek hançerini kaç kış kaç bahar kaç zemheri yaşayacak sın daha kaç ayazlı gecelerde kipriklerin don tatar senin nereye kadar sürecek bu macera yoksuluk sefaleti tüketme kendini sevindirme namerdi...hayasızca gülene.tükür tükür yüzüne yüzüne..kurt hep dumanlı havayı sever..yara kaşıdıkça kanar merhem kar etmez mum gibi erir sin..ömrüm..bir dağ yamacında ucsuz bucaksız koyaklarda derin dehlizlerde arama..mor şafaklı türküler yaz beni ömrüm.al gelincik tarlasında.harman et beni ömrüm kurda kuşa vede puşta yem etme..yem etm yem etme
..

Devamını Oku
Kerem Yüce

Tepeden bakıyordu şehre,beyazlar giyinmiş o yüksek tepeden...Yirmi dört saat o beyaz elbisenin üstünde otururken kenti izliyordu o siyah lekeyle.Kucak açmıştı kimsesiz bir dağ,sarmıştı kollarıyla,unutması için bir daha hatırlamaması için basmıştı sımsıkı bağrına.Kenti dinliyordu kızaran kulaklarına aldırmadan,o kulakları sağır eden insan kalabalığının sesini.Herkes birbirine benziyordu yukarıdan bakınca,aynıydı herkes farklı renklerdeki,farklı şekillerdeki kıyafetlerin içinde.Farklı olanlar ağaçların altına toplanmış beyaz mermerlerin altında toprak çekmişlerdi üstlerine.Anlatamadığı derdiyle kenti anlamaya çalışıyordu o beyaz tepenin göğsüne başını yaslamışken.Koşuşturuyordu insanlar durmaksızın bir yerlere; kimi elele,kimisi elinde poşetlerle.Bir çocuk oturmuş ağlıyordu sırtında çantası,üstünde önlüğüyle fakat görmüyordu kimse,belli ki bir mendilden daha çok ihtiyacı vardı birazcık sevgiye.
Ve yıldızlar geliyordu bir bir,izliyordu kentin tüm tepelerini.Gözgöze geliyordu bir an ve kaçırıp gözlerini susuyordu utancından en tepeden bakarken şehre.Saklanıyordu insanlar duvarlarla çevrili bir ışığın altına.Yüzleşiyordu geceyle ama aldanmıştı bir kere yıldızların ışığına ve geri almıyordu hediyesini o kara gece.
Şehri süzüyordu en tepeden,çekerken bulutlar gölgesini ıslanıyordu kan kırmızı kiremitler ve ayağa kalkıp ilerliyordu adım adım,artık süzülüyordu şehre en tepeden,lekesi daha karaydı çünkü o karanlık geceden.Aynıydı herkes,farklılar toplanmışken ağaçların altına,hercai menekşelerin açtığı toprakları çekerlerken üstlerine gidiyordu verdiği sözden dönmeden.Ne geceler geçti hediyesinden ne de döndü gidenler,herşey başladığı yerde bitermiş,o tepede başlamıştı herşey ve yokluğunda isyandı aslında kente inen ve şimdi gidiyor işte,tepeden inme tıpkı o karanlık gece gibi üstelik bir elveda demeden...
..

Devamını Oku
Ekrem Tonğ

Bir güne bir ömür sığdırdım diyenler
bir sözele bin ölümü yaşadınızmı.?
destursuzca bir kalbe girip, sonra gidenler
dönüpte kalanın nasıl dağ gibi yıkıldığını gördünüzmü.?
..

Devamını Oku
Yüksel Erentürk Yılmaz

Herkes aheste gidiyor bu yolda nedense
Oysa ben hep koşuyorum, mümkün değil onlara erişmek,
Yağmur suyu ile büyüyen bir dağ gelinciğiyim ben,
Neme gerek, büyük şehirlerin süslü saksılarında yetişmek.
..

Devamını Oku
Ali Galip Sarı

Hasterin aşılmaz dağ olur bende,
O uyku gözümü bürümeden gel!
Var ise bir yürek eğer sinende...
Bu can dönülmeze yürümeden gel!
..

Devamını Oku
İsmail Koca

Bir kara gri bulut varmış
Rüzgarı sarhoş eser
Nereye gideceğini
Ne yapacağını bilmezmiş
Öyle bir dağa çarpmış ki
Nereye nasıl çarptığını anlamamış
Küçük görmüş o devasa dağı
..

Devamını Oku
Atiye Danış

Hayat diyordu acımasız,nankör,adaletsiz.Kiminin yatları-katları-hammırları var ama adama benzer yanları yok.Kiminin de el arabası ancak hurda toplar...oysa adam gibi adamlar.Hayat diyor du öylesine adaletsiz kanı beş para etmezlerin kolunda dünyalar güzeli eşler ne çare ki kıymetleri bilinmez.Bir diğerleri de arayıp da böyle eşler edinemez...Hayt diyordu adaletsiz.Hayat acımasız/Kötüden yana..hele de eğitimli-gün görmüş kadınlar için daha bir gaddar ve hatta gardını almış şampiyonluğa oynayan bir boksör gibi.Ne varsa Acıdan/İhanetten/Üzüntüden/Zulümden yana en çok da çeken işte bu okumuş/bilmiş az sayıda yetişebilen kadınlarımız...Suskun-çektiklerini yutan/sinesinde yamayan kadınlarımız...Ve O’nlardan biri..(?) ..hep şöyle der. Keşke bir dağ köyünde,küçüçük bir ev de olsaydım.okuma/yazma dışında da hiç bir şey anlamasaydım.Ne bankalar,ne iş dünyası ne de bunca diploma...yoo..ve de güzelliğin/kafanın/Kalemin ala sı..hiç biri olmamalıydı.
İşte o zaman belki de mutluluk denen uç uç böceklerini yakalayabilirdim...ahhhhh..Duydunmu Baba yine sitemler yağdı sana...Hayat diyordo..O..
..

Devamını Oku
Reyhan Tataroğlu

hem aşkını
hem de seni sırtlandım
dağ dağ,şehir şehir
kaç nehir geçirdim
kaç nehir...
bir an yorgunluktan
diz çöktüm önünde
..

Devamını Oku
Mustafa Peköz

Ay ışığı oldun geceme
Yıldızlara tutuştuğumuzda
El ele verip indik dağ yamacından
Sevda vadisinde buluşmak üzere
..

Devamını Oku
Seyit Burhanettin Akbaş

Git başımdan dağ kırlangıçları git!
Bu dağlar zorludur
Aşka vermiyor geçit.
Suçluyum
Sarp kayalarda uçtuğum için
Suçluyum
Yalçın yamaçlarda
..

Devamını Oku
Ayşe Keskin

Ankara AKM -HER YÖNÜYLE TRABZON ETKİNLİKLERİ 3


'Kayıp Dağ' Ayşe Keskin şiir kitabının imza günü 21- Şubat-2009 (Cumartesi) saat 16:00 18:00

YER: Ada Dergisi Standı
..

Devamını Oku
Salman Cigdem

Dağ seni kollar sen dağa yaslan
Umulmadık yerde sırtından vurulan aslan
Onur.!
..

Devamını Oku
Kemal Eyüpoğlu

Bir güldü bakışların, ağlayan gonca güldü,
Sonra; hoyrat ellerde budanarak söküldü,
Gönül dağarcığıma ne yazılar döküldü,
O kalem kaşlarında, o kalem kaşlarında.

Sözde bitmezdi sevda, masallara adaydı,
Sanki geceyle gündüz buruk bir vedadaydı,
..

Devamını Oku
Ferhat Muhsin Gumus

Bugün bir dağ gibiyim. Yalnız ve başımda kar.
Yârına Allah kerim. Elbet bitecek efkâr
Gün ağarmak üzere. Öyle hissediyorum.
Bir kaç adım önümde sanki üçüncü bahar.
..

Devamını Oku
İbrahim Özdengül

Çiçek çiçeğe,ağaç ağaca,
Dağ dağa kavuşmağa hazır,
Senden ne haber?

Dinmeyecekmi daha sert,soğuk rüzgarların?
..

Devamını Oku
Ferhat Muhsin Gumus

Ferhat! Âkil ol! Karıncaya dağ aşırma
Arıya kıyasen tilkilere şaşırma
Kendini tanı! Etini budunu bil de
Bir kaç damla suyla okyanusu taşırma
..

Devamını Oku
İsmail Raşid Çelik

Yazmak bir kalemin mürekkebiyle ümidi, ümitsizliği

Veya dünden belki yarından alacağın bir haberin sevincini, hüznünü

Bir dağ başımda yaşadığın dostluğu, bir şehir ortasın yaşadığın yanlızlığı

Geceyi, gündüzü, siyahı, beyazı, varlığı ve yokluğu dünyadaki bütün zıtlıkları yazmak ve yaşamak ne garip.
..

Devamını Oku
Çağrı Oluç

Gidelim artık buralardan
İnsansız, tasasız bir yere
Bir dağ evine;
Tek dahi olsa.
..

Devamını Oku
Mahmut Gazi Şimşek

Kopuk kopuk, bir acayip zekâm var
Bazen: yanar dağ gibi özden patlar
Bazen: yıldırım olur, yere batar
Bazen: birleşir ayna gibi parlar
..

Devamını Oku
Ferat Atalay

Ondukuzunda asik oldum.Yirmisinde askere mars tuttum.Yirmibirinde es buldum.Yirmibesinde boy boy velet.Dilegim kime kimselere olmasinlar külfet.Allah versin ocagima güc ve bereket.Evin icine ates düstü alsana dag gibi dert.Tanri dusmanima vermesin böyle zeval i afet.Koptu hayatimdan yar benim en muhimim nimet.Adim adim karanliga saptanan kendi hücremde müebbet.Nerdeyim nerelerdeyim kimim ben ulan kimim.Kendimi tevvekül edecegim kadar daye,siz cocuklarimin izdirabindayim.Dipsiz koyularda cehhenem den daha ötürü icimde bir yangin.Cocuklarim cocuklarim annem ve ozlem.Yar ellerde muhacir derbeder harab oldum. Suursuz duygularimla geceye yol oldum bir telasim.Bulutlar ay,i gölgelemisti yildizlar benden daha hazin.Sag elimde agactan oyma bavulum sol elimde boynu bükük yanik sigaram.Kirik dökük bittik düslerim. Bavulumda iki cift gömlek bir,de ekmek oda iki dilim.Gece benden ben geceden daha helak.Yürüyorum yillarin yorgunlugundan harab olmus kaldirimlar. Yolun kenarinda binlerce yatan tassiz mezarlar. Ûstlerinde ne bir bitki nede bir sevgi gölgesiz kupkuru agaclar. Yürüyorum yürüyorum bilmeden durdurak Egik basima düsünceler saplanir sanki birer ok.Kendimi evin icinde buldum olmusum adeta bir direk.Öylece kala kaldim öyle sefil ve donuk. Karsimda duran aynaya baktim kendimi bulamadim kendimden.Ellerim karyolanin basinda beynimde uyku uyanik ucurum.Dalmistim derin karanliklara bakiyor gozlerim.Sarilmistim beyaz gül desenli yastigim.Yillar gecsede kokardi håla rahmetli karicigim. Bitkin günesin sabahinda uyandim.Rutubetli tavanli duvarlarda gözlerim.Bir yani küflenmis aile resmine baktim.Düstü gözlerimde yaslar hatiralarla damla damla resme baktim baktim bagrima bastim.Bir filim gibi sardi geriye yilar aniden.iki oda birde kocaman salon bir kösesinde ocak turlu turlu yemekler hele aksamlari baslanirdi konusmalar ondan bundan.Kurulurdu sofralar ve bir alemdi cocuklar huzur ve düzen.Yaz aylarinda toprak ana ana toprak. sirtlarinda bebek karinlarinda bebek.tarlalarda bahcelerde gunes kavurucu sicak. alinlarinda toz ve ter kalamazlardi kimselere minnet. Babalarin ise omuzlarinda yük yükte adeta bir höyük.iyi yada kötü ama mutluluk arkasindaydi o kirik pasli pencerenin
..

Devamını Oku