bir dağ hikayesine yaslar gözlerim ferini
bilirim buralardan ırak geçer gençlik telaşlarım
lakin kalbimin yaşaması gerek
ki ölmenin saflığını bileyim.
acı dedim, asırlık yaşamların tevarüsü
..
Önümde bir dağ
Gözümde bir dağ
En önemlisi
İçimde bir dağ.
Aşk ile temeli atılan
Sevgi ile tamamlanan
Hoşgörü ile süslenen
..
Bu akşam seninle büyük kayalara oturup hayatı
şöyle bir seyredelim
Hatıryalım her anın güzelliklerini
Kahkahalarla gülelim
Girelim derinliğindeki hayata
Ve hıçkıra hıçkıra ağlayalım
..
Dağ yamaçlarının buzlanmışlığında
Sevgi gezilerinin yolculuğu değil mi
Puslu köşe başlarının bulanıklığı
Nöbet bekler gibidir bir silah dimdik
Gün sayar eriterek buzları
Zaman sarkıtlar gibi sıralanır
..
Gemileri teker teker yakmışım
Köprüleri birer birer atmışım
Şu başımı ne dertlere sokmuşum
Ben iflah olmam hiç uslanmam
Bir tavşanım güya dağa küsmüşüm
Bir acayip kötü çağa düşmüşüm
..
Yaşam iki iklim
İki kalp
Dağ taş diyar diyar bağrımda
Yeşeren her yeni filizle
Ey sevgili merhaba!
Sensizlik sancıdır canımda
..
Saç için yazılmış bunca şarkılar,
Saçlar süsler bedenindeki başı,
Kaç gönülü takmış bir kaç teline,
Şu garip gönlümü çalar o saçlar...
Yüce dağ başında bir duman gibi,
Dökülür gerdandan şelale gibi,
..
sorunlarım var benim
tahtaların yarıdan fazlası düşmüş
o kadar söyledim basmayın tahtalarıma dedim
kimse dinlemedi
umrunda mı senin tahtaların düşecekmiş
yeni tahtalar alsan ne çıkar
her seferinde tekmelediler
..
Bir yer kanar durmaksızın
Yüreğimin en ince yerinde
Ağlamak, sızlamak faydasız
Bir yer kanar yüreğimde ansızın
Papatyalardan kırmızı güllerden uzak
Bir dağ başında yaşıyorum yalnızlığımı
..
Hani yüreğin dolu,dolu
Hani duyguların dağ,dağ
Hani özlem buram,buram olur da
Başını göğsüne dayayacağın birisini ararsın ya,
Gideceğim öyle bir adres yok..
Hani erguvanlarla mimozaların yarıştığı,
..
Sâbır teknesinde zamanı yoğur
Yün eyleyip eğir, haftayı, ay'ı
Çile çarkı döner, gör ağır ağır
Minnetle, şükürle avla belâyı!
Kardeşin İLO'ya el edip çağır!
Vesvese kurdunu çelmeyle devir;
..
-Bu benim gücenmişliğim-
Dağ başlarında çakallar ulur aya karşı
Tüm sevgiler - sevinçler paylaşılmış
Cümle insanlarda mutlu davete hazırlık
Benimse düşen bir yıldızın ardından, gözlerim,
Ağrılı düşlere dalmış.
..
Beklenen hayel bahçesinde gizli yüzün
Tomurcuk açmış yüreğinde bitmez ümidim
Beklenmedik zamanda çıkar karşına beklentin
O zaman son bulur vuslatın
Belki bir dağ çiçeğinde o mis koku
Belki bir dağ köylüsünün saf bakışlarında
Belki hiç ummadığın tanıdık bir yüzde
..
Hani eser rüzgâr yaprakları düşürür ya
Hani yağar yağmur ortalık sırılsıklam
Hani şimşek çakar yürekler çırpınırya
Dağlarda sevda çekermiş bilir misin?
Dağların sevdası mavi gök kubbeyeymiş
Kavuşabilmekmiş tek arzusu sevdasına
..
Uzaklarda denizin en tatlı yerinde bir martı varmış.. Çok mutluymuş.. Mutlu evi, mutlu kardeşleri, mutlu anne babası varmış.. O mutluluğu annesinde babasında öğrenmiş.. Çünkü onlar da mutlularmış.. Bizim martı şöyle babam gibi çok seven bir martı bulmalıyım derken uçtuğu bir yerden uzaklardan bir dağ başından bir kartal bulmuş.. Martının kartaldan başka hiç sevdiği olmamış.. İlk kartalla göz göze gelmiş kartal yaşlı mı yaşlı yoksul mu yoksul bir kartalmış..Martı olsuuun ben uçarı davranırım o benim yanlışlarımı söyler. demiş.. Kartal da onu çok sevmiş. Çünkü martı çok güzelmiş.. Onun iri yeşil gözlerine bakıp “”Bu benim hayatımın en şanslı tarafı. Bu benim şansıma nerden geldi? ''dermiş içinden..
Keşke bunu martıya söyleseymiş. Martı bir daha sevecek biraz daha bağlanacakmış kartala.. Martı kartalı hep bir baba gibi sevmiş, saymış.. Martı artık hiçbir şeyi özlemez olmuş.. Ne taşınalım denizlere gidelim diyormuş ne mutluluktan bahsediyormuş.. Ne zaman mutluluktan söz açsa “Ne yani şimdi sana aşk şiiri mi okuyacağım? ” dermiş bizim yaşlı kartal..
Oysa martı aşk şiirine bayılırmış.. Sonraları aşk şiirinden de vazgeçmiş martı.. Onun bu davranışını ihtiyarlığına vermiş.. Her ne kadar kartal martıyı küçümsese de martı kartala görünmez bir biçimde yardım ediyormuş.. Kartala her gün kaynaklardan bir yudum su getirerek ona hayatının devamını sağlıyormuş.. Ama kartal olanlardan habersiz 'Ne yani teşekkür mü edeceğim? Benim gibi bir kartal hı? '… dermiş..
Martı yıllar geçse de güzelliğinden hiçbir şey vermemiş.. Mavinin her tonu, sarının beyazın, pembenin, yeşilin her tonu tüylerinde varmış.. Sicim sicim mutluluk akarmış her yerinden.. Kartalın tüyleri solgunlaştıkça hırçınlaşmış..
Martının kendisi gibi güzel mi güzel bir yavru martısı olmuş.. Ama o da annesi gibi denizi özler dururmuş. Sonunda bir çare bulup en güzel denizlere uçmuş gitmiş..Oradan anne martıya 'Ohh iyi ki gittim' dermiş..
Martının küçük yavrusu daha olmuş.Ona daha çok acırmış martı.. Çünkü martının yaşanmamış acılığını yavrusu anlar da annesine acır mı, yüreği üzülür mü diye, anne martı üzülür dururmuş. Bu kısır bir döngüymüş aralarında geçen..
..
Dağ başında ateş yakar çobanlar
Dumanını bulutlar görür,
İçimde ateş yanar
Dumanı çıkmaz ki bir gören olsun...
Dal ucunda yaprak titrer
Sesini kuşlar duyar,
..
Bir rüzgar esiyor
Ot kokan dağ kokan
Kekik kokulu bir rüzgar
Yörük kıznın kokusu gibi
Kuzkun gibi siyah iki mücevher
İçi ışık dolu hayat dolu
..
Nazlı nın sesinden...
Her gelen bir parmak,bal aldı benden
Ben severken onlar,aşk çaldı benden
Ne kaldı elimde,dünden bugünden
Erkekleri artık,hiç sevmiyorum...
..
güneşin ışıkları kadar yakın
yıldızlar kadar uzak
bir gül kadar sade
bir karanfil gibi güzel aşkıma,
onsuz bir gecenin hüzünlü karanlığında
anlamsız anlamlarla dolu beynimde
sonsuz sonları düşleyerek
..
Neden yüce dağ başlarında olur
Hasret dolu bu rüzgârlar
Neden hep yalnız olur
Yüce dağ başlarında hasret dolu insanlar
Neden kuytu köşelerde ağlar
Hasret dolu bu insanlar…
..