-- 000 - Fairy af Mersin -14 501 -Danish-16
Kender du...
Fairy af Mersin...
Jeg er meget godt menneske, jeg er meget ærlig...
En dag min bror, en dag min ven..
..
- 000 - Fairy av Mersin -14 501 -Norwegian-51
Vet du...
Fairy av Mersin...
Jeg er veldig godt menneske, er jeg veldig ærlig...
En dag min bror,, en dag min venn..
..
- 000 - Fairy av Mersin -14 501 - -Swedish-35
Vet du...
Fairy av Mersin...
Jag är mycket god människa, jag är mycket ärlig...
..
Dag.. ABD..The dato 2040 også verden ejer vores-001-Denmark
Forstår...
Turk nation......
Dag USA...
Viyetnama input.....
..
Yoxsa günahkaram ceza verirsen,
Bu ne ezabdı çekirem Allah!
Enşerdi, menşerdi sorğu qurursan,
Gözümde qan yaşdı tökürem Allah!
Bu yaçımda, bu başımda heyim yox,
Qem üstünde çala bilen neyim yox.
..
Şafak sökerken, kiraz ağacının çiçeklerine vurup geçer yağmurun sesi..
Çisil çisil yağan yağmurda, kiraz çiçekleri eğilmiş.
İncecik yağan yağmur kiraz çiçeklerinde kaybolup, çam ağacında çıkıverir ortaya,
Kıyamazsın, dökülmüş kiraz çiçeklerinin üstüne basıp geçmeye
Oradan geçerken dökülen kiraz çiçeklerinin rüzgarında, dönüp arkama baktım
Kyoto’lu kadınlar benim kadar, romantik değiller, kiraz çiçeklerini sevmiyorlar,
Çiçekli kiraz ağacı dağda bulutların üstünde, yanında hem tapınak, hem dağ geçidi var,
..
Mutluluk dağ başındaki yalnız çiçek,
sevinçler masum çocukların minik gülücükleri
ve güzel günler,ve güzel günler çok yakın…
seni terk ediyorum …
dağ başındaki yalnız kasaba,
dağ başındaki kalabalık ama ıssız memleket;
seni terk ediyorum…
..
ERGUVANLI mor KADIN
Kendisini Erguvanlı mor bir mevsim olarak düşleyen kadını düşlerken, ona ne giydirsem ki tereddüdünde önce turuncu; evet turuncu dediysem de vazgeçtim.
Turuncu şımarık, mavi gitgide çeliğimsi bir hal alan üşüyen ama yine de parıltısını kaybetmeyendi. Soğuk soğuk parlamasına üşütmesine izin veremezdim. Yeşil dedim. Iıh o da değildi, kadın gençti ve de yas tutmadığına göre siyah da olmazdı; ama siyah asildi, siyahla beyaz arasında kaldım ki yine mütereddittim.
Çok sessiz sakin ağzı var dili yok bir hatundu. Gerçek olmayıp düş olduğu içindi şirinliği. Henüz daha canına okuyacağımın farkında değilken onu her kalıba her renge boyayacağımdan, ama asla mora sadakatsizlik yapmayacağımdan habersiz mutlu gibiydi
..
Düşünürem xeyallarım yol açır,
Derd qovuram, derd yene de qol açır.
Üreyimde bir nisgilim dil açır,
sen menden uzaqsan, uzaqsan yaman.
Daş demekle könül heç vaxt daş olmaz,
Tepe dağa, dağ tepeye yaraşmaz.
..
' Yekta Güngör Özden ' e... '
Canik dağları; Killik, Gölağa ve Keltepe,
Her şey yerli yerinde, gerek yok ki tarife.
Somun ve Erdembaba, şahinler çevresinde,
Yiğitler yetişmekte, Niksar ve yöresinde...
..
İnsanlık çağ atlıyor,tiraj üstüne...tiraj
Barbarlık dağ katlıyor,tıraş üstüne...tıraş
..
Şehirler arası otobüs terminalinin gürültülü yalnızlığı sessizliğe dönüşmeye başlayınca bilin ki içimde bir şeyler kırıktır.
Beni yolcu eden hiç kimse yok.
Yolumu dağlara çevirdiğimde zaman yavaş akmaya başlar mutlu, mutsuz anılar yanımdan ayrılmaz hiç.
Döndüğümde hiçbir şey aynı olmaz.
Dışarıda mekan zamana karışırken hız artıyor,hız arttıkça yalnızlığımdan soyunuyorum.
Erzurum otobüs terminali:
Çantalar hurçlar farklı sesler yön veriyor hayatımıza kötü bir minibüsün gıcırtısı bile farklı bir melodi gibi.
..
Gider elim Mevla’ya, görünmezde dağ yıkar
Ne zaman hata yapsam O benim kalbim sıkar.
..
Sen hiç Kan Ağlayan Dağ gördün mü.?
Nereden görecen işin gücün Parkta gezmek...
..
Bekle gülüm, hayat bir gün bize de güler
Bir gün olur, sona erer bu kötü günler
Bu dağlar
Ve denizler
Engel değil bizim için
Bekle gülüm
Hangi dağ daha yüksek bizim yüreğimizden
..
Aldı götürdü benden beni
Sürükledi sürükledi dağ dağ bitmedi alacağı kini
Ve sürükledi yıllarca yollarca o ufuk senin bu ufuk benim
Kalmadı değişti rengi hem canım hem tenim
Yüreği soğudu mu acaba?
O karbeyazı sayfada bir nokta misali karabeni
Buladı yazın cehennem ateşine kışın kara beni
..
Bir şehir bir inSANA
bu denlimi yakışır?
Mağrurluğu; mütevazi sırrında
Öfkesi; göç ayazında.
Yalnızlığı; o çobanın sırtında
Bazende,Kervankıran yıldızında.
Patlar Umut vakti bakışlarında,
..
Bir dağ ki yalçın kayalıklı
Bir dağ ki uçsuz bucaksız
Alabildiğine
Alımlı
Bir dağ ki
Hiç yeşillik yok
..
Bir ana evlat bekliyor
Taşlar,taş taş oldu ayrılıklardan
Yıllar asıldı gitti kayan yıldızlara,
Sular aktı yıllarca goryarandan omurlara
Gitti gelmedi gözyaşları
Bir ana evlat bekliyor
Dağ başında
..
Hani özledim diyorsun ya…
Yedi harfin içinden yüreğime akıyorsun. Gözlerin aklıma düşüyor, sen bana bakıyorsun. Ellerini tutuyorum dağ yamaçlarına uzanıp patikalardan yürüyüp gidiyoruz. Güneşi tutuyoruz. Gece düşüyor gözlerimize, yıldızları kaydırıyoruz. Ay ışığına şarkılar söyleyip ilerliyoruz. Özledim diyorsun ya, özledim diyorum karşılığına özledim… Seviliyorsun dediğimde seviliyorsun cevabını aldığımla… Bir günü bitirip yeni bir güne uyanıncaya değin özlemimizle…
..