oturup bu akşam tek başıma
yirmi yıl öncesinin müziklerini dinledim
toy yüreğimin eski titreşimlerini
çocuk düşlerimi anımsadım
çevremin ne kadar çorak olduğunu
kendimin ne kadar edilgen olduğumu
doğanın çocuklarına mutfağı
bir damlanın bir buğdayın içinde
yaşamın bütün renkleri çoşkuları
gönül denen sarayın içinde
bir bakış bir dokunuş yeterli mi
bilmem bir söz bir öpüşten değerli mi
ama yalnız senin için geçerli
benim üzerimde sözün kuşatıcı etkisi
kılıç gibi keser mermi gibi deler mi
-bir-
ellerimden başladı ayrılık
ayrılır ayrılmaz tutuşundan
anımsadım uyuyamadığımı
uçağım mı düşmüş
balonum mu zeplinim mi
aşkın yağmur ormanlarına
tarzan-ceyn misali
sana mı raslamışım sen mi bana
sırılsıklam ıslanmışım
Konduda Akşam Çayı Söyleşisi
Koynunda zamanla
Yaşam bir bilge gibi duruyor ama
Aynı dili konuşmuyor benimle
Yaşam ekonomik veri artık
kara takkesi var
kara kıvırcık nazlı sakalları
evrime direnen
bir boğazı var
kravatın yolunu şaşıracağı
Sakın beni benzetme
Ben bir gül değilim
Ömrü kısa narin elden ele
Benim için aşk için
Sakın cinayet işleme
İnsanca saygı göstermeyeceksen
Kalemler
Kalem var
Kokulu kağıda sevgiyi imler
Kalem var
Kararmış yürekle
Kaleme Övgü
Durur mu yerinde
Akar içinden boyalı sıvı
İnsanın derdinde sevincinde
Akar mavi siyah kırmızı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!