özledim!
parmak uçlarından yayılan sevgiyi,
saçlarımda dolanan aşkı,
dudağıma çöreklenmiş adını,
nikotine karışmış acı tarçın kokunu,
cumartesi gezmelerini,
pazar kahvaltısını,
..
Duygusalım bugün yazmak istiyor elim
Hocam dur, ezan okudukça titriyor saç telim
Öylece kala kaldı elim kolum bedenim
Secdeden kalkamadım Üsküp'te bir cuma günü
Zaman hızlı ama bugün durmalı zaman
Genç yaşımda derbeder oldum ya da taruman
..
Uzun ve ince belliydi, mis gibi de kokardı ayrıca, onun kokusunu duydular mı diğer insanların aklı başından giderdi. Onun ile sıcak bir ortamda buluşmak, kaynaşmak için can atardı en çok sevdiği sarışın beyaz tenli, onun ile tenlerinin birbirine kopmamacasına sarılmasıydı tek istediği. Sarışınlara özel zaafı vardı, kendisinin rengi kahve olduğu için hiç bir zaman komplekse girmedi. Karşısında ki sarışında hiç bir zaman onun kahverengi oluşunu dert etmedi. Birbirlerinin renklerini, bazı insanların, milletlerin yaptığı gibi dert etmediler kesinlikle. Tutku ile birbirlerine o kadar bağlıydılar ki onları hiç bir zaman başkaları ile düşünemezdi kimseler. Hani birbirlerine de çok yakışıyorlardı, en azından çevresindekiler öyle söylüyorlardı...
Bazen marketlerde ayrı ayrı takılırlar, çoğu zaman bir araya gelemezlerdi, karşıdan birbirlerine el sallarlardı. Ancak bir hayırsever onların ikisini birden yanına alırsa ki çoğu zamanda bu cumartesi ve pazar günleri gerçekleşirdi, ikisi de o günleri yani cumartesi ve pazarları iple çekerlerdi. Tatil günleri kavuşma günleriydi, birbirleri ile kaynaşma, sevme ve birbirlerinin içinde kaybolma günleriydi. Öyle bir aşktı ki bu buluşup kaynaştılar mı yok olana kadar sevişirlerdi ama bu yok olmak onlar için bir acı sebebi değil mutluluk vesilesi idi, yok olarak mutlu oluyorlardı...
İkisi de onların dünyaya gelme sebebi olan canlıların birer parçasıyken dünyaya geldikten sonra mutlaka bir şekilde birbirlerini buluyorlardı. Onların aşkı belki Mecnun ile Leyla aşkı, belki Ferhat ile Şirin aşkı, belki Tahir ile Zühre aşkı gibi yere göğe sığmayan kutsal ve bir o kadarda coşku dolu heyecan dolu bir aşktı... Coşku ile bir araya gelirler ve coşku ile yok olurlardı. Ateşe doğru koşan pervaneler gibi...
İşte yine bir pazar günü, karşıdan gelen Halime Hanımı her ikisi de görmüştü ve Halime hanımı daha önce tanıyıp bildikleri için, kendilerini çok sevdiklerini biliyorlardı. Lakin kafalarında da bir soru işareti yok değildi hani. Halime hanım ya ikisinden birini yanına alıp da diğerini almamazlık ederse, şimdiye kadar hiç yapmamıştı ama ya yaparsa; kurt düşmüştü bir kere içlerine. Dua etmeye ve kavuşmak için dakikaları, saniyeleri saymaya başladılar. Halime Hanım önce ekmek reyonundan bir iki ekmek aldı, daha sonra sebze ve meyve reyonuna geçip oradan da elma ile portakal ve bir iki değişik meyve daha alınca ikisi birden ''Hah şimdi bizim yanımıza gelir.'' diye içlerinden geçirseler de, Halime Hanım kuru yemiş reyonuna yönelip oradan da ihtiyacını aldıktan sonra, nihayet onların yanına gelmişti. Yürekleri pır pır etmiş sevinçten göklere uçacaklardı nerede ise...
..
Sensizlikten dinmiyor,gönlümün titrek sesi,
Ayrılıklar zulümdür,hasrettir sermayesi,
Arzu ve istek dolu,kalbimin ifadesi,
Seni istiyor seni,sendedir iradesi,
Gel benim ol ne olur, gelecek cumartesi.
Yıllardır arzulanan, istenen tek gerçeksin.
..
Ortaokula başladığımız yetmişli yılarda, Bahçelievler'in bir sokağında oturuyoruz. İlkokuldan çıkıp ortaokula başlayınca, hali ile çevremiz, arkadaşlarımızda değişti. Arkadaşların arasında, futbol oynayanı var, sinemayı tiyatroyu seveni var, kartpostal biriktiren var, pul koleksiyonu yapanı var, kısacası ne ararsan var.
Mahalleden bir iki arkadaş pul koleksiyonu yapıyorlar, ben de bakarken hoşuma gitti. Birisi dedi ki ''Ağabey bu pullar seneler sonra satarsan servet servet, sana on tane villa alır'', hmmm nasıl bir şey bu ya, şimdi on liraya al, on yıl sonra delikanlı oldun mu yüz katına, bin katına sat.
İki sokak ötede yaşlı bir amca bulduk. Amca hem kitapçı hem de pul satıyor. ''Bak evlat' dedi 'Bu pul biriktirme işine filateli denir, pul biriktiren kişiye de filatelist, sen şimdi bu işe başlayınca ne olacaksın? '' Ne olacağım ki acaba diye düşünürken, amca biraz hiddetlenerek'' Filatelist dedik ya oğlum'' deyiverdi. Çocuk aklımız ile yarı anladık, yarı anlamadık amcanın söylediklerini...
Cumartesi tatil günü soluğu Behiç Fahir amcanın yanında alıyoruz. Mahallede arkadaşlara da hava atıyoruz, bilmiyorlar ya, ''Oğlum filatelistim artık bu saatten sonra ona göre.'' Bön bön suratımıza bakıyorlar, ''İyi ne yapalım filatelist olduysan, Allah tamamına erdirsin, para pul var mı işin ucunda? '' Elim ile çenemi kaşıyorum'' Şimdilik sadece pul var pul, para kısmetse ileride beş on yıl sonra, Behiç Fahir Amca öyle dedi'' Aklımızdan neler geçiyor neler. Üüüüf, beş on sene sonra paraları koyacak yer de bulamayacağız. Arkadaşlarda şafak bet beniz atıyor, illa ki düşünüyorlardır bizde mi yapsak pulculuk arkadaşlarla diye...
..
Lokomotif Leyla2
Günlerden bir cumartesi,
Pişkininden bir cumartesi,
Ben Leyla’ya aşığım,
Evimin balkonunda aşığım,
Öyle kendi kendime çay içerken aşığım,
..
Memnun şanslı gibi uyandım
Konmak için çivit gökyüzüne
Ten hitit rutubeti kokuyor
Beğeni iğreti pekişmelerle dolu
Egzotik bir beyanname ruhum
Mahsul narlara misafir
..
Yıllarca hayal ettim; cumartesi geceleri
dinlemeyi denizin dalgasıyla kadın sesini.
Koklamayı hayalettim; denizin balık ve tuz kokusunu
Kadının deniz kokusunu koklamayı hayalettim.
Yıllarca cumartesi geceleri ben hayalettim;
Sabahlar olmasın, kadın olsun istedim
İçtiğim şarap, olmasın bana ısdırap
..
Bu günlerden cumartesi
Kafam acayip bozuk
Kulağımda onun sesi
Dudağımda sıcacık nefesi
Gözlerimde tüm güzelliği
Beynimde sevgisi
Dedim ya kafam acayip bozuk
..
Elinde kara bir çanta,
pazara gidiyor cumartesi...
ne tuhaf ki içi dolu aslında.
yalnızlık,huzursuzluk
tatsız bir gece alınmış
haftalar öncesinden....
..
Bir insanın istemediği şeyleri yapıyorsanız, o insanı sevmekten söz edemezsiniz.
(31-Ocak-2015-Cumartesi)
..
Kimdi O; “NE OLURSAN OL, YİNE GELİRİM! .” diyen bana? . Ben; sevgisini umduğum insandan duymak isterdim yukarıdaki tırnak içi sözü! . Kimdi O; hoşgörüde bağışlayıcı olan? . Bağışlanmış olabilmenin umudunda; sorumluluk biner, kendi varlığımı muhafazaya! . Ve O insan uğruna, vatan uğruna ve ailem uğruna kendime sahip olabilmeyi düşünürüm azimle! . Bana yoldaşlığını gösteren duyarlılıklara; ÇOK ÇOK, TEKRAR TEKRAR TEŞEKKÜR EDER, SAYGILARIMI SUNARIM! . İYİ Kİ VARSINIZ! .
{Kaleme Alan: Kemal KABCIK – ANTALYA - 08 Eylül 2012 Cumartesi 07:19:41}
..
Kırmızıya dönüştü cumartesi..
Kim bilir hangi yüreği sobeledi gelincik tarlası
Adın neydi sahi senin?
..
06 Nisan 2013 Cumartesi 06:32:15
Kitapla Yürüyeceksin Hayat Yolunda; Sağlığın İçin! .
= 000.005 =
Kitapla Düşüneceksin Hayat Yolunda; Vuslatın İçin! .
“YEŞİL YILLAR” Adlı Kitaptan, Kısa Bir Anlatı:
..
"Açlık Ordusu Yürüyor! ." Nazım Hikmet RAN = 000.011 =
02 Mart 2013 Cumartesi 01:48:03
DOST TEBESSÜMÜN ÇAĞRISINA İTAAT ile; PAYLAŞIMIN İZİNDEYİZ! .
Bir tecrübeyi kaleme almamak; bir hazineyi toprağa gömmek! .
..
05 Ocak 2013 Cumartesi 19:50:29
Düşünen Düşünürlerin Düş Ürünleri ile ANADOLU İÇİN YÜRÜMEK! .
= 000.016 =
Düşünen Düşünürlerin Düş Ürünleri ile ANADOLU’DA İLERLEMEK! .
“YALNIZLIK” Adlı Romandan:
..
05 Ocak 2013 Cumartesi 20:08:05
Düşünen Düşünürlerin Düş Ürünleri ile ANADOLU İÇİN YÜRÜMEK! .
= 000.017 =
Düşünen Düşünürlerin Düş Ürünleri ile ANADOLU’DA İLERLEMEK! .
“YALNIZLIK” Adlı Romandan:
..
05 Ocak 2013 Cumartesi 09:38:54
Düşünen Düşünürlerin Düş Ürünleri ile ANADOLU İÇİN YÜRÜMEK! .
= 000.010 =
Düşünen Düşünürlerin Düş Ürünleri ile ANADOLU’DA İLERLEMEK! .
“YALNIZLIK” Adlı Romandan:
..
30 Mart 2013 Cumartesi 04:01:06
Kitapla Yürüyeceksin Hayat Yolunda; Sağlığın İçin! .
= 000.008 =
Kitapla Düşüneceksin Hayat Yolunda; Vuslatın İçin! .
“YEŞİL YILLAR” Adlı Kitaptan, Kısa Bir Anlatı:
..
30 Mart 2013 Cumartesi 04:23:58
Kitapla Yürüyeceksin Hayat Yolunda; Sağlığın İçin! .
= 000.009 =
Kitapla Düşüneceksin Hayat Yolunda; Vuslatın İçin! .
“YEŞİL YILLAR” Adlı Kitaptan, Kısa Bir Anlatı:
..