Ey sırrı ruh
Kıyamet-i Kübra
Seni düşünürken mahkeme kapısı önünde
mübaşirin,
hakim huzuruna çağıracağı an'ı bekler gibiyim.
Ne iyiyim, ne kötüyüm.
Bu dünyada sübhan,
Sırat-ı müstakim'de, dizleri tutmaz yaşlı gibiyim.
Ey kadir şinas,
Son arzum,
İçimi döven hırçın dalgalar,
Rüzgarın insafına kalmış yapraklar,
Solumu felç eden hüzün,
Beni biçare eden, seni bir kez olsun göremeyişimdir.
İnsan sever,
İnsansa sever,
Görmeden, elini tutmadan, gözlerine bakmadan,
Kokusunu bilmeden de sever.
Bu bir çöl sevdası,
Serabı görmek,
Vahada şükür secdesi,
Veysel Karani de böyle sevmedi mi.
Ey beni almadan giden,
Kirpiklerimde asılı kaldı hayalim,
Biliyorum
Demir kapı arkasında kilitliyim.
Bu kilidi kırmazsam ulaşamam vuslata,
Bilmiyorum
Kilit nerde, anahtar nerde
Bana yol gösterici ışık nerde.
Körüm
Parmak uçlarımda ıslak duvar,
Uzaktaki su damlaları,
Ayaklarımı üşüten soğuk zemin
Ben nerdeyim,
O sır nerde.
Kayıt Tarihi : 29.12.2020 17:25:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Akşam saatlerinde yazdım.
Yüreğinize sağlık.
TÜM YORUMLAR (1)