gece ağırlaşarak üstüme yıkılıyor
öldüm sanıyorum
beni bu saatte uyanık tutan şarkılar birazdan
odanın içinde yavaş yavaş kaybolup gidecek
puslu bir hava dört duvarı dolanıp
doğru çıkacak balkona
masada unutulmuş kitabın sayfaları hep açık
harfler sözcükler kendini tekrar ediyor
aynı dizeleri kurup duruyor durmadan
ölüm çıkıyor her şiirin üstünü kazıdığımda
omzumdan çocukluğum bana bakıyor
aklımda kalanları hatırlamaya çalışıyorum
geceleyin odam pencerelerini üstüme kapatıyor ne varsa
balkon kapısı çarpıp duruyor ömrüme
yabancı ne varsa dağılıyor odaya
ben bir tek hayatı anlamıyorum ölüm neyse
o da odur demeye nedense dilim varmıyor
terimi ıslak bir mendille siliyorum dünya
bundan sonra naklen bir savaştan başkası hiç değil
şiir geri çekiliyor harfleri dağılıyor alfabenin
hiçbiri yerli yerinde durmuyor her şey baştan
başa ölüm kokuyor üstüme fesleğen dalları atıyorum
destimin suyunu bu kez ben dolduruyorum
mezarımın bakacağı yönü belirliyorum
her şey üst üste yığılsın dursun
ne çıkar bundan
birini aramadıysam adını anmadıysam
mektup yazmadıysam telefon açmadıysam güz
muhitimize çoktan gelmiştir ve hiçbir zaman gitmez
sararmış bir hayatı dökülürcesine yaşadım durdum
yaşadığım kent her geçen gün daha fazla mezarlığa benzedi
apartmanlar mezar taşı balkonlar çok oldu
çiçek saksıları yıllar var ki sulanmadı ben anladım
ölüm gitsin diye hayata seferler düzenledim
gecenin en derin yerine kendimi bıraktım
kimse çıkarmadı
geriye ölümden başka ne kaldı
bu soruyu sormak için çok geç kaldım
çok geç kaldım bundan epeyidir benim bile haberim yok!
Halim ŞafakKayıt Tarihi : 19.8.2002 02:55:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Ozanın öyküsü var. İletisi var. Bir okadar da anlatım sıkıntısı var.
Dostumuzun devam etmesinin şiir dünyamıza renk katacağını düşünüyorum.
Başarılar
TÜM YORUMLAR (1)