I
Bir ülkenin doğusunda
Yaza henüz girilmiş şehrin kuzey esmerliğinde
Hikayeler dinliyordu Büyük Kardeş Chavi
Ergenlik çağındaydı
Kadınlar dereotu
Babalar uzamış çimendi
Yanıbaşında berrak bir su gibi dururdu Hamdi;
'' Hiç otuz bir çektin mi? '' diye sorarken
Ama o çoktan öğrenmişti
Yorgana sinen sıcak sıvının
Tutkuyla dokunmak istediği kadının düşüyle akarken
ne kadar haz verdiğini...
Bu bir sır olarak kalacaktı
Bir davul sesi
Bir halay zamanına kadar.
Şehir günahlarının türbesiydi o ara
Hamdi ise çok hızlı yitirilen
masumiyetinin sesi
Bir patikada teslim edilen bekaret
Akşam vakti yayladan inecek
Terli ve yorgun atların kokularına karışacak
Bir ömür hatırlanacaktı
Bu olay şehrin albümüne konulmadı sadece..
II
Kaybolan bir kuşaktı onlar, mağarasız
Ümmet olmasını bilmeyen, dinsiz
Utangaçlığının kirli sokağı, cesaretsiz
Ve parmaklarına yapışan
Suda boğulan, gazeteye sarınan
Her mekanın kimsesizliğine duvar kağıdı olan
Mülksüz
Bir kadının memesinde çocuk olamayan
Okula gidemeyen, çocuk olamayan
Rüzgara suya havaya
Ve toprağa dokunamayan
Hiç silah taşımayan
Hiç bir erkeği
Hiç bir kadını hissedemeyen
Biraz beyaz biraz haki
Bir hastalığın öldüren bulaşıcılığı kadar
zamana yayılan
Ve yerleşik hayata geçemeyen, tarihsiz
Hünerli bir nesildiler
Henüz doğmadılar
Bir nehirden geldiler, göçebeydiler
Sahipsiz kaldılar
Bir rahme inemediler
Şehrin damarlarına şırınga edildiler sadece...
III
Bu kokunun alfabesi yok
Hiç bir tapınağa kabul edilmez
IV
Okült yağmurların altında
Kırmızı elbiseli bir kadın
Kaldırımda uçuşan afişten düşüyor
Kaldırım Küçük Kardeş Lok'un kalbinden geçiyor
Lok bir melek oluyor, düşüyor
Chavi'nin yatağında bir porno yıldızı
Sevişmeden önce düş kuruyor Chavi
Mucize gerçekleşmeden ölüyor sonra
Şehir onu öldüren gizemi bilmiyor
Bir yerlerde unuttuğu neslin ardından giderken
Anlamıyorlar onu
Anlayamıyorlar!
Kayıt Tarihi : 3.3.2010 01:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!