Siz hiç, bir çocuk parkına çocuğunuzla giderek, bir tahterevallide oturdunuz mu? Onun yaptığı bir ters hareketle düştünüz mü? Kolunuz incindi mi? Kahkahalar attınız mı, birlikte? Gözlerinizin içi gülerek...
Gecenin bir yarısı, hadi anne salıncaklara gidelim dediğinde, kalkıp salıncaklara giderek birlikte sallandınız mı şarkılar türküler söyleyerek, yoldan geçenlerin garip garip bakışlarına aldırmadan.
Çocuğunuzla birlikte çocuk oldunuz mu?
Veya akşamın geç vakti, karanlıkta işten eve geldiğinizde, 14 yaşındaki kızınız sizi heyecanla karşılayarak, anne ''...........'' mağazasında bir çocuk gördüm, çok yakışıklıydı, ne olur onu görmeye gidelim, dediğinde, yorgunluğunuza aldırmadan, evden içeriye bile girmeden, dolmuşa binip, çarşıya giderek, mağazanın altını üstüne getirerek, bir delikanlıyı aradınız mı?
Oğlunuzun kız arkadaşını evinizde ağırlayıp, onları kendi odalarında yalnız bırakıp, aranızdaki anlaşmazlığı çözerseniz sevinirim diyerek, taze sıkılmış portakal suyu ikram ettiniz mi? Sonra da oğlunuzun size sarılarak ağlamasına izin verdiniz mi?
Ama ben hiç bir zaman onlar istedi diyerek, istedikleri anda, ihtiyaçları olsa bile istediklerini almadım, kolay elde etmeyi öğrenmesinler diye...
Bir şey almak istediklerinde, girdiğimiz mağazada 5 seçenek sundum önlerine...hem kendi kararlarını kendileri vermeyi öğrensinler diye, hem de özgürlüklerinin sınırsız olmadıklarını bilsinler diye...
Kendi tercihlerini yapmayı öğrendiler, sonucu olumsuz da olsa başkasını suçlamayacaklarını da...
Çünkü, yaşadığımız hayat kendi tercihlerimizin bir sonucudur!
Zaman zaman yalnız bıraktım onları, bazı güçlükler karşısında. Ayaklarının üzerinde durmayı öğrensinler diye. Zira ben her zaman yanlarında olmayabilirdim. Zorlukları göğüslemeyi öğrenmek zorundaydılar...
Her sorunda biz yanlarında olursak, nasıl baş edebilirler yaşamla?
Böyle yaptığımız takdirde, ayrı düştüğümüzde girecekleri bunalımı düşünsenize...onlara en büyük kötülüğü yapmış olmaz mıyız?
Sadece şunu bilmeleri önemlidir...
Yaşamla mücadele ederken, bir hata yaptığım takdirde, beni sahiplenecek ve asla dışlamayacaktır annem veya babam....
Tıpkı düştüğünde elinden tutup kaldırarak acıyan yerini öpmemiz gibidir bu.
Evlatlarımızın hayatına öylesine müdahele ederiz ki, onların iyiliği adına...
Evlendiklerinde; ben oğlumun veya kızımın rahat etmesini, mutlu olmasını istiyorum, diyerek... iki insanın hayatlarını yaşamalarına ve birbirlerini anlamalarına izin vermememiz gibi.
Artık onun da bir hayatı ve sorumlu olduğu bir eşi olduğunu kabullenemeyiz bir türlü. Evlendiği kişiyi de sahiplenir, onu da çekeriz bu kaosun içine ve mutlu olmalarını değil, mutsuzluklarını sağlarız. Derken çatırdamaya başlar evlilikler ve kendimizi değil de karşıdakini suçlamaya başlarız hemen.
Oysa ne çok çaba harcamışızdır onları mutsuz etmek ve ayırmak için...
Eşlerimiz ise o hayat tarzının içinden çıktıkları ve kendilerini geliştirmedikleri için, bizimle aynı yolda yürümek yerine, sadece kullandıkları ve kendilerini bir yere götürecek, ihtiyaçlarına cevap veren biri olarak, hayatlarının bir yerine alırlar bizi.
Sadece aynı evi paylaşan, aynı yatağa giren, ama aslında hiç bir şeyi paylaşamayan, iki yabancıdan daha yabancı kişiler oluruz, birbirimize...
Kızımız veya, özellikle oğlumuz birini bize tanıştırdıklarında...kızımız için, kendi ideallerimizi gerçekleştirmeye çalışırız. Kendi sahip olamadıklarımızı. Duygusal anlamda değil, maddi anlamda. Adına da ''rahat etmeni istiyorum'' deriz.
Oğlumuz içinse, sanki biz aynı evi paylaşacak, biz evlenecekmişiz gibi tercihler yaparız, oğlumuzun ne istediğine aldırmadan...Eğer kendi istediği ile evlenirse de, sürekli kusurlar buluruz eşine ve onu oğlumuzun gözünden düşürmeye çalışarak, onun ruh dünyasında bir iç çatışmaya girmesine neden olur, mutsuz ederiz.
Lütfen! ! !
Çocuklarımıza kötülük yapmaktan vazgeçelim! Herkesin kendi doğruları vardır, tıpkı herkesin kendi yanlışları olduğu gibi...
Karşımızdaki insan bize göre yanlış deriz...Peki ya biz...Biz karşımızdakine göre doğru muyuz? ...
Hiç düşündünüz mü bunu? ? ?
Öyleyse geç kalmadan düşünmeye başlayın ve doğru insanlar olarak, doğru insanları yetiştirelim! ! !
Eylül GÖKDEMİR...Sevgiyle kalın.
Eylül GökdemirKayıt Tarihi : 5.8.2008 13:49:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!