Cin Ali ve -Üç'ün liderliğinde- Rakamlar ...

Ne gariptir Dört’le Dokuz,
hem tıpatıptır birbirlerine -
- “tıp! tıp …”
- “şşt, sessiz ……
- hem de bunları görünce dokuz doğururuz:

Dört’le dokuzun birbirini götürmesinden geriye başıbozuk altı kaldı.
Cin ali, Altı'yla dokuz'u dansettirdi
ve daha sonra Dört ile Dokuz’u,
Altı ile Dördü ve Dokuz ile Altı’yı..
ve Altı ile kendisi dansetti en son.
Altı'yla dokuz simetrikti;
Kim ne derse desin,
Dörde pek kulak asmamıştı -
Dördü de bu uyuma dahil etmişti.

(Ve alt türevi Sekizin -uzaktan onu izleyen)
Dört büyüdü, (şanlı, uğurlu Yedi;
semirdi mutlu,
huzurlu, sedasız,
uzaktan izledi gelişmeleri,
aslında.. neşesiz)
büyüdü, kendi içinde köpürdü;
'Dokuz'u seçeceğim yine kendime eş! '
diye meramını dile getirdi.
Ama bu sefer Dokuz'un gözü açılmış,
yürek doğal olanını beğenmişti.

Üç çıkageldi:
'Bu işten ben sorumluyum aslında'
'Üç tane Üç, Dokuz; Altı, iki tane Üç.
Birbirine uyumlu, şu halde
ben miyim gidişata yön veren şu lafı geçen uğursuz? (!
-Dört açısından-
ya da Üç tane Üç eşit Dokuz
daha mı fazla umarsızdır,
Altı denktir iki tanesinden Üç'ten?
(çok düşünsek bunları, kudururuz)
ama Altı değil bu bedbahtlığa yön veren.
Üç'tür altıyüzaltmışaltıyı da yönlendiren.'

'Bu 'dört rakamın dansı'nda
bir eksiğin var onlardan, toplamda.'
Diye Cin Ali Üç'ü yanıtlamıştır.

Kaçırmaz bu soruyu da “Üç'te Üç”:
- 'Araya az mesafe bıraktım,
geriden izleyebilmek için onları,
rahatça; Uzaktan Yerküre’yi
gözleme tabi tutmak gibi.'

- 'Peki nasıl yönlendirebildin yakın olmadığın bir şeyi -
altıyüzaltmışaltı'yı? '

- 'Ben, uzaktayken yakınımdır.'
- 'Peki, öyleyse 'en mutlu' sen değilsin?
: Hem yakın, hem de uzaksın -aynı anda
- gece ile gündüz aynı anda,
mutlu ve mutsuz, varlık ve yokluk...'

- 'Ben doğduğumda başkasını çevremde göremem.
Bilemedim bunu..
Hint Tanrısı Atman Efsanesi örneği, bir atmasyon değil.'

- 'Başkasını görmeye mi ihtiyacın var
Neden bir ölçü almaya gereksinim duyasın ki? '

- 'Bilmem...'

- 'Bilmediğin şeyler var demek ki, işte kabul et! '

- 'Hayır, bilmediğim şeyler kendimden kaynaklı.'

- 'Bu, bilmediğin şeyler olmadığı anlamına mı geliyor? ve Neye dayanarak? '
'Neden onlar dansettikten sonra ortaya çıktın? '

- 'Nasıl dansediyorlar, uzaktan net görebilmek için.'
'Yerküre’yi...'

- 'Ama çözünürlük azaldı. Uzağa gittikçe çözünürlüğün de azaldı.
Değil mi? '

- 'Düşünülesi bir soru oldu bu...
'Bunu hazırlayan, arkadan gelen bazı başka soruların olmuştu.

- 'Evet uzaklaştıkça çözünürlüğün azaldı, fakat
buna mukabil net görüşün arttı. Bir nevi karmaşa mı bu?
Demek ölçekler senin için de mi geçerli?
Uykun gelmedi değil mi? '

- 'Bizler sanal zamana aitiz. İnsanaysa burayı verdik.'