Çıkış Kapısı Şiiri - Vecdi Murat Soydan

Vecdi Murat Soydan
647

ŞİİR


17

TAKİPÇİ

Çıkış Kapısı

itişler, kakışlar, mide bulandıran ter kokuları arasında,
kusacağım gelir, sudan çıkmış balık gibi hissederim kendimi.
bir belediye halk otobüsünün, bir stadyumun ya da sinemanın çıkış kapısına ulaşmak
ve özgürlüğünü yeni kazanmış yılların mahkumu misali,
hızlı adımlarla kendimi dışarı atmak beni ne kadar çok sevindirirse,
yangın merdivenlerinin çıkış kapılarına ulaşamayıp ezildikleri yetmiyormuş gibi
yoğun dumanlardan zehirlenip pisi pisine ölenleri görmek,
düşünmek, hatta empati kurup kendimi onların yerine koymak
bir o kadar üzer, canımı acıtır, yakar.
bu bir film çekimi de olsa, reklâm filmi de olsa fark etmez,
oysa bu insanların tümü az önce gülüyorlar, dans ediyorlardı.

ne vakit seninle dışarı çıkmayı hayâl etsem
her yerde seni izleyen kör olasıca gözler vardı
ve ben o gözlerin her birini, hani elime o an biber gazı verseler, kör ederdim.
güzel olan sendin evet, senden güzelini belki analar doğurmuştu da,
bana tesadüf etmemişti, güzele bakmak sevaptı, öyle diyorlardı arkadaşlar
ve tüm sevaplarım onların olsundu da bana sen kalsaydın.

utanırsın, belki başını yere eğersin, o güzel gözlerini bir daha göremem diye,
şöyle doya doya adam gibi bakamadım da ona yanarım,
seni izleyen hep bendim, bir gölge gibi peşinden koşan ben,
senin olduğun her yerde sadece ve sadece ben olmalıydım,
bensiz sen de bir hiçtin, ama bunu senden hep gizlemiştim,
ya da bilmiyorum, sensiz bir hiçken, seninle tamamlandığımı sanan
bir budala, bir geri zekâlı, bir salak, ya da bir ahmak olmalıydım,
gerçi bu kelimelerin biri bile bana fazla gelirdi,
o halde sen bütünün hangi parçasıydın?
bana sorsaydın
en çok da kalbime yakışırdın
ya da ben parçalı bulutlu yokluğuna ağlarken,
sen ahmak ıslatan güneş yağmurlarıydın.

meselâ şurada oturup birlikte dondurma yemiştik,
sen ve ben, yani eşittir,ikimiz diyeceğim de,
sen yerken ben izlediğime göre,
mantık hatası doğruydu, matematiksel işlem yanlıştı,
ya da sen hep doğruydun, yanlış olan bendim.

bana sorsaydın itiraf ederdim,
meselâ derdim ki, bitmesin ulan dondurman,
eriyecekse de erisin, külahından deli gibi taşsın, ellerine bulaşsın,
sakın yıkama suyla, sabunla,
öpe öpe dudağımla temizlerim,
olmadı, kedilerin patilerini yaladıkları gibi
yalardım açıkçası dondurma niyetine ellerini.
zannınca çok çirkin bir görüntü olduysa da
mantık arama, yok bende, gerçeği bu
ama bilmeni isterim ki,
cebimde senin için kolonyalı mendilim her zaman olurdu.

vanilyalı, karamelli, çilekli, sade, ne fark eder ki neli olduğu
alt tarafı dondurma işte, üst tarafında ellerin vardı,
bırak erisin, aksın baştan aşağıya,
aşağıdan yukarıya sana bakan bir çift göz benimse,
kaşlarını, gözlerini, dudaklarını, saçlarını heceleye heceleye,
sabaha kadar okuyan da yazan da mantık olarak ben olurdum.

şu durak var ya şu durak!
lanet olası otobüs erken gelmesin,
seni rahat rahat göreyim diye
az mı dualar etmiştim içimden,
hele dokundu mu kalabalıklar içinde birisi kirli elleriyle
ve baktı mı pis bakışlarıyla,
dışımdan sövmek gelse de
bir defa yanımda sen vardın,
iki defa susardım
ve kana kana içmek isterdim seni.

elinden tutan bendim, siper olan ben,
rahat çıkalım diye en arka kapıdan,
herkesi çiğneye çiğneye koşar adımlarla sana yol açardım,
aklıma tüm çıkış kapıları gelirdi de,
kalbinden çıkacağım gelmezdi,
bu kez yol veren sen oldun,
her şeyin bir sonu vardı,
sonumu hazırlayan kalbinde izim,
teşekkür mü etsem, üzülsem mi bilemedim.

her dondurma yediğinde beni kesin hatırlamazsın,
ellerini temizleyen birini bulursan,
sakın onu da kalbinden atma olur mu?

Vecdi Murat SOYDAN
(Yaşanmamış Aşkların Şairi)
08-09 Mart 2018, Isparta

Vecdi Murat Soydan
Kayıt Tarihi : 9.3.2018 02:03:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


“Ben” kattım sana biraz, Öyle sevdim seni.. Çünkü sen de bensiz; O kadar güzel değilsin hani.. Özdemir Asaf

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Vecdi Murat Soydan