Truva’nın Şanlı Direnişçilerine
Sesimi sele verdim, denizlere,
okyanuslara taşısın tanıklığımı,
Sesimi göklere uçurdum, evrene,
milyon senelere saklasın diye.
ZAMANA SIĞMAK
Bengiledim sevgimin büyüsünü
Bozulmaz tılsımında yaratının
Özlemlerimin yaşı büyüktü ömrümden
YAŞLANMAYA DAİR
Kapımı kapatmaya çalıştığım çınar yaşlılık,
Salkım söğüt eğilişin
Pencere kepenklerimi çarpan.
AVRASYA ÖRSÜNDE DÖVÜLMEK
Ters yüz ettiler akışını ırmaklarımızın,
esişini rüzgarlarımızın.
dağların zirvesi çukurluklar,
ve ne kadar
Kara haberi
ulaştırdı gazeteler.
Alkanlar içinde resmin
Gözlüğün düşmüş
Bezenmiş kızıllığa
Ağaran saçların.
Canım acıyor keko, kavlimiz böyle değildi seninle …
Birlikte yaşamak üstüneydi tüm düşlerimiz
ayrılmaya değil.
Bir elin et ve tırnakları gibiyiz her yerde.
Ya Zin, ya Aslı ile Şirin olmuş
aşklarımız, kadınlarımız…
Anneden Ulaşlı , babadan Avşar'dı ebem.
Kadın olmanın zor zamanında ülkemin, "dayıoğlu" nun üçüncü eşi,
Yemen şehidi Ahmet'in kardeşiydi.
Yıkılışını yaşayan Osmanlı'da
Ahmet'le tertipleri"Ninni Taburu"ydu,
Cumhuriyet mimarları,
Hasan Ali Yücel,Ismail Hakkı Tonguç
ve isimsiz emekler,
isimsiz eğitimciler.
Kemanda bozlak ağlayan teli
Sonra anlamı yok üzülmenin,
bileceksin değerini önceden.
Her nefesin, herkesin,
domuran terin, ıslanan ellerin,
hissedeceksin sıcaklığını.
.Bölüm
Yolculuğum sonsuzun alnına
çakılı çividir.
Dünyaya gelişim Tepebaşı'nda
Ev inşaatınadır
Hanım teyzenin ebeliğinde.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!