Kapandı o sayfa ve unutuldu
Yırtıldı, yakıldı, küllendi, yok oldu
Neydi o unutulan, biraz çok oldu
Nabzın da isyanın ayak sesleri
Olmaz, bulamazsın, aşktan ötedir
Bilmem ki korkunun kaynağı ne
Aklıselim ve gözü pek bir insansın
Bu menem sorgunun dayanağı ne
Kararlı mantıklı mert bir insansın
Kafanı kurcalayan derin telâkki
Nedensiz, susmaları ağaçların
Düşmeleri yapraklarının
Kırılması dallarının
Yuvasıyken kuşların
Nedensiz, açmaları çiçeklerin
Denklem çok basit
Sadeleştirme yapacaksın
Zamanını çalanları
Bir kenara koyacaksın
Sen de duyacaksın
Sen de görecek
Dert başıma dert başıma
Bulunmadık dert başıma
Öyle bir derde düştüm ki
Bak gözümdeki yaşıma
Aklım ihanete uğradı
Ay olmadı sanki
Gün olmadı
An olmadı
Yalandan bir perde kalktı, indi
Belki güzel bir filmdi, bitti
Yaşadım say.
Seni harnuba, mesir macununa, Medine hurmasına,
Seni dünya nimetine değişir miyim dostum, asla!
Bazen, esfel-i safilini hak ettiği kadar var insanoğlu,
İmanımı sorgulayan sen değilsen kim? Dostum yapma!
Bana günah değil mi, ya sana; ya domuza, ya maymuna?
Ata günah değil mi, eşeğe, serçeye, ite günah değil mi?
Bizden çoktan geçti gitti kardeşim,
Seninki de geldi çattı değil mi?
Bir evre mevzusuydu, belki de bir zaman,
Dün de ahir zamandı, bugün de ahir zaman.
Ne değişti, ne değişecek aldırma, boş ver!
Ne harmanlar kalktı gönül evinden...
Meyve verecek, taşlanacaksın
Adalet diyecek, yuhalanacaksın
Merhamet dileyecek, dert olacaksın
Anla ki çaren yok, katlanacaksın
Sabırlı ol!
Beni dinle, ben seninle, yaşıyordum güzelce
Heves değil, oyun değil, bende aşkın zirvede
Şaşkın söyle şaşkın, söyle sana ne yaptım
Daldım yine daldım, yine rüyana daldım
Unutma ki ben seni, vara yoğa kırmadım
Ben kızınca resmini, alıp da hiç yırtmadım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!