Bilmiyordum,
Kederin bir gün gelip yüreğimize yerleşeceğini.
Bilmiyordum,
Çaresizliğin bir kurt gibi içimizi kemireceğini.
Nereye kaçarsak kaçalım,
Hangi Adem oğlundan saklanırsak saklanalım,
Hangi ummana dalsak ta biz,
Her şeyin en güzeliyiz,
Hangi yalan gülümsemeye sığınırsak sığınalım,
Her şey,
Hiçbir şey yokken başlar.
Elle tutulmayan,
Gözle görülmeyen,
Ve his edilmeyen,
Gün gelir titretirse içini bir türkü,
Gün gelir sızlarsa yüreğin,
Gün gelir okursan bir şiirde kendini,
Ve gün gelir daha çok anlarsan beni,
Af et.
En karanlığında bazen gecenin,
En ayazlarında titremişliklerin.
Bir çığ gibi üzerime üzerime devrilen,
Hep sendin...
Zöhre'ye Aşık oldu ya Tahir,
Kim bekler bir daha gelmeni,
Kim öper sabahın ilk ışığında seni,
Gözlerinde ki öfke kime parlayacak,,
O büyük gururunu kimler okşayacak.
Yemyeşil bir ağacın, düşen en son yaprağı olmak ne kötü.
Ağlardım...
Sözcükler gözyaşı olup dökülürdü.
Anlardım...
Ve geriye hiçbir şey kalırdı.
Oysa her sabah uyanışımdın sen.
Resmin çizilse dağlara,
Tarihlere adın yazılsa,
Kentlerin en büyük meydanlarına,
Heykellerin dikilse,
Tüm gazetelerde manşet,
Çoktan sustu ağustos böcekleri,
İklim yalnızlığa döndü.
Kelebekler göçüp gitti.
Ve geceler uzadı yine.
Her adımda sen,
Of dersem üzerine alınma,
Un ufak olursam kendinden bilme.
Zaman iyileştirir diye umut etme,
İyileşmeyeceğini bil, ama bunu dert etme.
Kapa gözlerini.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!