Gel yedi iklimden,
Gel yüzlerce dillerden,
Dağlardan,
Ovalardan,
Yozlukları aş'ta gel.
Hiçbir yük senin kadar ağır değildi.
Ve hiçbir durak, benim kadar kimsesiz…
Doludizgin koşarken vadinde kısraklar,
Ben ağır yenilgiler içindeyim.
Beyrut ta ağlayan çocukların gözyaşlarıyım.
Hangi günde olursam olayım,
Hangi mutluluklar serilse de önüme,
Hangi zaman kahkahalarla gülsem de,
An gelir;
Yokluğun titrer içimde.
Türküler değil seni bana anlatan,
Şiirler değil hatırlatan,
Destanlar okudum ben eski çağlardan,
Avutmaz şimdi beni hiç bir yalan...
Vurulduğundan beri umutlarım,
Üç duvar,
Bir pencere,
Ve dışarıda bir yağmur.
Bütün dünyan budur.
Ses çıkmaz sessizlikten.
Küçüktük bir zamanlar,
Ve büyüdük.
Büyüdük de sevdalara karıştık.
Yasaklandı adımız,
Ve sonra bakışlarımız…
Ben geldim,
Eskiten yorgunluklardan,
Çürüten hasretlerden,
Sancıyan kırılmışlıklardan geldim…
Sessizliklerden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!