Bir ağustos akşamı güneş batarken
Buğday başağını dikiyor serinliğe
Ritim tutturan çekirge!
Orkestradan
Kulağımda hala.
Gün kararırken yola revan
Selamlıyor deredeki kurbağa
Ayın şavkı yüzlerde
Keçiyolu, patika
Sivrisinek, kuş sürüsü
Yürüyoruz birlikte.
Yer sofrası, etrafında toplanan
Hasan emmi, Topal Ayvaz, Çaldırandan Mustafa
Yorgunluktan kitli diller, lal oluyor bedenine
Sessizce yönelirken yer yatağı döşeğime
Morfin yemiş bedenler, horluyor sabahına.
Saat beş, kalk borusu
Tandır damından uyandıran tellal
Üzerimizde heybeler, aç varırken tarlaya
Sabahın serinliğinde dünden biçilen başak
Gecenin kırağısı okunuyor,
Bağ yaparken dizimde
Doğan güneşle tokalaşan gölgeler
Aşk ile tırpan sallayan kollar
Toz yutarak yoruluyor.
Güneş yükselirken göğe
Ateşinde demlikler dumanla paslaşıyor
Mutluluktan sefalar
Sevgi menbaından kopup gelen muhabbet
Lavaş ekmek, yağ, bal birazcıkta peynir
Duman kokan çayın demi konuşuyor seninle
Güne düşen cüce
Öğle sıcağı cehennem,
Gözesinde yatan karpuz
Biraz mola
NAKARAT
Güneş ufukda şimdi.
Gün batarken
Kasketimi çıkardım, düşünüyorum derince
Emek, ter, eller nasır; kolay değil anlasana
Hasat mevsimi
Harmanımda görünen
Ezilmesin ununa.
Kayıt Tarihi : 29.8.2024 21:48:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

O toprağın, sanatçısı!
Her mevsim...
"Emeğine değsin, ürünü bol olsun" dilerim,
Bir de "büyüklere",
"O, MİLLETİN EFENDİSİ", ülkemizin bereketi,
Aklınızdan asla çıkarmayın!
Derim...
Tebrikler Mehmet Bey..
Çok teşekkür ederim hocam
Saygılarımla
TÜM YORUMLAR (2)