Yazmak çalışmaktır
Anlatabildiklerinde anlaşılmak
İlk şart: hissedilmeli okurlarca
içinden geçenler anlaşılabilmeli
ikinci şart: gerçekten yazmalı,
“yazıyor olmalı”lık ama bir yetersizlik
üçüncü şart: çok çalışmalı
her gün yeniden şekil vermeye
her gün bir cümle yazabilmeli
ve buna belirli ölçekte yetenekte olmalı
ancak o zaman bu en güzel ve en zor sanata
alıştırma yapabilmeli öylesine
yalnız, yapayalnız, hiç kimsesiz, ıssız, sessiz, çorak,
ki kelimenin özgürlük anlamını vurgulayacak kadar….
Hür bir şeyden hür bir şeye!
Her yetenek geliştikçe daha da yoğunlukla!
Bir gün alıştırma yapmasam ben hissediyorum
İki gün çalışmazsam, arkadaşlarım hissediyor
Üç gün olursa bu tembelliği dinleyiciler hissediyor…
diyor piyanist Franz Liszt
Sıkı ve gergince lisanla ilgilenmeyi bilmeli…
aklım bana güç ver
ne çok meslek alanlarıyla ilgilendim
böylesine çatır çatır çatlamadım…
zihnim imdattı bana ilgim ve sabrım
bu bir hastalık boyutu bile değil
üstelik çifte varlık olmaklık!
Yazmak mantığa ders vermek değil
Veya anlamları cicileştirmek
Daha çok kelime sanatıyla
Ruhu öyle rahatlatmalı
Güven çemberine almalı ki
Bir intelektüel ve olgun fantaziyi
Bir gerçekte (veya bir yalanda) bulabilmeli
ki o, çıplak anlatımın geçmişinde yatıyor…
her kelime ve her cümle onun hışırtı ve tınısı,
gelgit'i denizin, eğlenirken dinlenmesi, kahkahası,
şarkı gibiliği her ritmi lisanın, bunlar araçlarıdır
hayranlığı uyandıran ve hayran eden
yazan hep şimdi burda
yine ama orda şaşarlığı değil
okumuş bir gezgin olmalı görevi
giderken az konuşanı anlamlatan
tahmininden de az ve yine de fazla hayal edebileceğinden…
Thomas Mann şunu anlıyor
“Doktor Faustus”da bir çocuğun ölümü
“tıbbi olarak ölü” evet çok acı
Yine de bu çocuğun ölümünü
acı üstü algıladı -o onun torunuydu…
Çift varlıklı olmak
Bunu anlayabilmeye mi gerekli diye de sorulmalı….
27 Şubat 2006
Sevinç KavukKayıt Tarihi : 27.2.2006 08:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
yazma duygusunun niteliği ve niceliği üzerine şiir diliyle bir yolculuk..
Yazmak, konuşmaktan farklı olarak başa dönebilmeyi ve tekrar okuyabilmeyi başlatır.
Bu iç veya dış söylemden farklı bir şeydir.Anlatılan anlamın bir iz peşinde olması demektir. İnsicamlı(diyalektik) bir yol izlemek suretiyle iç ve dış eleştiriyle pekişmeye açık olmaktır yazmak.
Yazmak anlamı kutsal kabul etmektir.İnsanlık sanıldığı gibi anlamı yeni dönemlerde keşfetmiş değildir. Yüzyıllar öncesinde anlamın yazıyla resimle işaretlerle gösterilebilme çabası öyle çok örneklerde görülmektedir ki.
Yazmak çift varlıklı olmayı belki de en fazla işaret eden insan çabasıdır.Çünkü kendisinde olanı kendisi gibi olanlarla test ederken yaşanan bütünleşme gayretinin ve aynı zamanda bölünmenin adıdır yazmak.
Peki yazma temasını belli ki üst bir kültür birikimiyle ele alan sevinç kavuk bu temayı ne kadar şiirleştirebilmiştir.
Okuduğum bu metin bana yer yer şiir hissi verse de daha çok tefekkür ve felsefi bir yazıya kaydığı izlenimini verdi.
Saygılarımla
TÜM YORUMLAR (2)