Yankılardı keşişin sesi,
-kirlenirdi sema.
Dar vadini doruklarında,
-bir şahin vardı,
En asi erişilmez ufuklarda.
ölüm kokardı,
-her kanat çırpınışında.
Kendinden büyük canlıları avlardı
Onuda kartal kapardı.
İbret almazdı bundan,
Cibilliyetsiz mahluk.
Sarmaşık misali sarmıştı,
-dudaklarını,
Kıl müsvetesi bıyıkları.
Değmezdi bir dediği dediğine,
Dolanırdı kirli etiklerde,
Ruhu ayrı, bedeni ayrı,
Kendisi ayrı, karısı ayrı,
Yaşardı, yaşamasına da,
Zayideydi,
Cibilliyetsiz mahluk.
Bir sağ olurdu, bir sol,
Ortası da fark etmezdi ya.
Fenalıkla pek barışıktı,
Özellikle iblisle.
Tek düşmanıydı;
Allah, kur’an ve peygamber,
Asla barışmadı islamla,
Cibilliyetsiz mahluk.
Haberi geldi,
-bir akşam vakti,
Sarhoşmuş, hoşmuş! arabasında,
Küfür ederken dine, imana,
Uçuruma uçmuş.
Boş bir derede,
-boşlukta bulunmuş,
Birkaç saatte, bedeni kokmuş,
Ervah bile yokmuş çevresinde,
Ölüme de boş gitmiş,
Cibilliyetsiz mahluk.
Kayıt Tarihi : 16.1.2008 19:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)