Cezaevi Koğuştan Büyüktür

Cezaevi koğuştan büyüktür
dışarısı içeriden
gökyüzü havalandırmadan
hapislikte biter elbet
havalandırma kapanana kadar
volta, sigara, şiir
bir bakarsın çıkarılır ranza dibinden saz
ve söylemeye koyulur bir mahkum
türkü, ağıt, marş

koğuş küf, nem, rutubet
kapalı pencere
soğuk banyo sırası, kireç
bronşit, zatürre, hastalık
ve revir koğuştan büyüktür

ve mazgal sesleri
kantin haftası
hastane sevki
çay
sıcak bir mektup
ve voltada derin düşünceler
yapacak daha çok şey vardır
bir şekilde biter hapislik

yüksek güvenlikli hapiste
tanrının koca gökyüzü
bütün uzay, mekân, zaman
küçük bir dikdörtgendir artık

eğer gelirse geniş
büyük dışarılardan bir haber
hastalık, ölüm, zulüm
işte o zaman mahpusluk bir kez daha zindan olur mahpusa
ve üst üste yakılmaya başlanır sigaralar
ve kuşkulu olur bütün hafta
görüşe kadar
kararır o yüksek duvarlar avluda volta atarken
oysa dışarıda hayat olağanlığıyla devam eder
el eledir sevgililer
ama içeride kararır yüksek duvarlar
oysa dışarıda rengârenktir güneşli günlerde parklar

iple çekilir telefon günü
iple çekilir kopartılırcasına
10 dakikada bütün memleketin selamı iletilir
ve aniden kapanır telefon
daha hal, hatır soramadan

açık görüş günü bekler durur tutsak
görüş salonu koğuştan büyüktür
büyük görüş salonunda tam koca 45 dakika
ve gardiyan bağırır aniden mağrur bir edayla
‘’son 5 dakika’’
ve hemen 2 saniye sonra tekrarlar
‘’görüş bitti’’

cebinden gidiyor gibidir bakışları
şimdi vedalaşma vakti
ve derhal koğuşa
cebinden gidiyor gibidir bakışları
şimdi vedalaşma vakti
ve derhal koğuşa

dönüşte evde karısından fırça yemiş bir gardiyanla
tartışma çıkabilir her an
sonra görüş ve telefon yasağı
disiplin cezası
ve belki bir sürgün

cezaevi koğuştan büyüktür
dar uzun koridorlar havalandırmadan...
ve bir tahliye günü dünya cezaevinden büyük görünür artık.

Kıfıl vuruldu mu kapıya
hep aynı umutlu sevdada kalır akıl
ve sabahı bekler mahkûm
yine havalandırmayı
ve bir umuttur özgürlük
dışarı içeriden büyüktür çünkü...