Sanattaki toplumsal düşünceye kendimce katkı sağlama uğraşı içindeyim.
Cumhuriyet demek çocuğum
Çağdaşlık demektir
Cumhuriyet demek çocuğum
Güne erişebilmektir
Yaşamak
Dünyaya gelmek değil ki çocuğum
Her gece bir Güneş doğuruyorum ben
Aydınlatsın diye
Karanlıkları
Kara çarşafları parçalıyorum
Sabaha kadar
Yere bassın diye
Sevdan var yüreğimde
Tuzsuz pişen aş gibi
Bir türlü
Atamadım
Dolaşır
Sırdaş gibi
İsterseniz doğmayın çocuklar
Çünkü buralar analarınızın memeleri kadar bereketli değil
Çünkü buralarda sütler çoktan poşete girdi
Çünkü buralar çoktan hısım akrabaya peşkeş çekildi
Çoktan parsellendi
Sıra kendine geldiğinde, masanın üzerindeki bordroda adını bulup imzasını attı. Mutemedin saymış olduğu paraları –değersiz kağıtlarmış gibi- düzensiz bir şekilde aldı, boş bulduğu bir sandalyeye oturdu. Kağıt hışırtıları, konuşmalar, yavaş yavaş duyulmaz olurken, kendi iç dünyasında geriye doğru bir yolculuğa başladı.
O sabahki telaşı daha dün gibi hatırlıyordu. Alışılmışın dışında uyandırılmış, iki yanağından öpen annesi tarafından kahvaltıya oturtulmuştu.Masa ne kadar da doluydu o sabah! Bunların hepsi yenilecek miydi? Kızarmış ekmek, tereyağı, peynir, zeytin…
- Çayını koyayım mı yavrum?
- Koy.
Hey çarığı çatlak erenler
Hey Balkan bozgunundan gelip Yemen’e gidenler
Hey Sarıkamış’ın ayazında can verenler
Hey, hey
Hey be hey
“Ruhun şad olsun, aziz Atam.”
Bu ağlamalar da nereden çıktı
Kara bulutlar mı dolaşıyor yine ufukta
Madem ki huzuruma geldiniz
Açık konuşun
Seni yazmak istedim
Kalem oldun elimde
Ben sustum, sen konuştun
Sevda oldun dilimde
Açıldın, bir gül gibi
-şarkı sözü-
Kuşlar gibi uçtum yine
Duramadım coştum yine
Ben kapına koştum yine
Al gönlümü, sar gönlüne
Kolay değil şempazeleri bukalemunlardan ayırmak
Şempazelerin kıçlarını hep açıkta sanırsınız
Ama yine de
Bukalemunlardan biraz zor ayırırsınız
Haklısınız şempazelerinki apaçık ortada durur
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!