evetler'in yanından geçerken eğildiler özlemler
inanmanın ağır sorunu gündüz uykusuydu
sıvalı mabet duvarları içinden geçmişti göz bağcılar
bir avuç güzdü aşkın toplamı
ve
koşulsuz aitliğine tapıyordu ayrılık mevsiminin..
taşracı,politik bir yalan sanatıydı aşkımız
el'ân yaşanılan-buğusu kör yüreğin camlarında silinen sözlerin izi
takiyesiz fakat-lar meşruydu firkat randevularında
suretimi betimledi üç yerinden çatlamış güz y'elinde bir ayna....
ağarmış puslu bir duygu yükü vardı ruhun çaprazına düşüp sırlanmış
kızıl travmalı titrek çizikler yansıyordu paresinden yüreğime
üç vakit önce dizelenmişti üzünçlerim
sevdiğim
dünya ne denli küçücük
âlem ile kayboluverdin içimde
bireysel mutluluğun ilişiğinde kimsesiz biri var !
benci varlığımın kısık sesiyle söylediği çoğul yalnızlık nakaratı-
anlık duygunun sade çoşkusu,
hoş tınılı nakarat vardı
göğün aynasında yansıyan/
ruhsarlı bestelerin
düşünceden suç yaratıp mapus sayıklamalarına kapı açan aklî yaratık
titreyişin korkudan mı
hiç kimsemin duygusu önemim dışında//değeri kabilsiz
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!