Dün yağmur yağıyordu
İçime yağıyordu damlalar
Bir konserve kutusu gibiydim
Bedenim pas tuttu bugün
Toprakla paylaştım damlacıkları
Yüreğine her defasında
Sorulmaz Ne Ahım Ne Günahım
Gülücüklerimi Toplar Eğlenirler
Kırmızı Burunlu Palyaçolar Gibiyim
Dertlerimi Söyleyemem İtilirim Diye
Gözyaşlarımı Saklarım Satılırım Diye
Herkesin Bir Hikayesi Var
Bir yandan yanarken bir yandan sönersen
Ateş böceği desinler aldırma
Gül…gülleri kıskandırma
Ağla…yağmur zaten kıskanamaz seni
Odunların üzerinde otur
Yaksınlar seni
ben bilmem nereli olduğumu
deniz görünce annemi
dağ görünce babamı özlerim
özlemlerimdir benim doğduğum yer
yitip giden türküler kardeşlerim
şiir başlarında yalnız kalan harflerse dostlarımdır.
Benim yüreğim küçücük
Ben sayfalar dolusu değilim belki
Sığmasını bilirim
Büyük sorunlarım yok benim
Cebinde atsın yüreğim
Ayda bir giysende olur
sarhoştur kelimeler
çoğu zaman sallanır ve dökülürler
yok sayamazsınız
çünkü orada olmak için sarhoş olmalıdırlar
bardakta durmazlar işte
bazen duvara asılı bazende ayak uclarında
Tam Burada Oturup
Saatlerce Ağlamak İstiyorum
Değiştiremediğim Suretiyle
Seyretmeyi Sevdiğim Bu Yerde
Karpuz Kabuklarının Kokusu,
Hala Burnumda Kokuyor
Yolun Sonu Görünüyor…
Diyorlar
Her Gördüğüm Yolun Sonu,
Başına Bağlanıveriyor.
Acaba Biz mi?
Başlangıca Dönmek İçin,
Bu gece ansızın uyandım
Pencerede minik bir yağmur damlası vardı
Rüzgarla savrulup duruyordu camda
Sanki elini uzatıp yardım isteyecekmiş kadar çaresizdi
Belki ümidi penceremden içeri dalmaktı
Bütün direncini mazgalların o çekici cazibesine karşı harcıyordu
Saklı bahçenin sihri vurdu bizi bugün
Ormanın derinlerindeydi kimbilir
Aşk kararsız bir ceylan misali
Son deminde sabahın
Güneş doğuncaya dek senin sandığın,
İlk ışıkla kaybolur sevdalar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!