Her Sonbaharda Savrulup Duran
Yanık Bir Hasret Türküsü Çığırır Serçe Kuşları
Ellerin Ellerinde
Sanma Ki Deliyim Yoluna
Bir Bildiğim Var Elbet
Yolları Bağlıyorum Sonuna
Kördüğüm Olana Kadar Turluyorum
Bilirim Başım Döner Vururum Yere
Yerlerde Toz Dersin
Anlamını Biliyorum…
Bildiğimi Bilmiyorlar
Kimi Güleç,Kimi Ağlamaklı
İkişer Çıkıyor Kimi Merdivenleri
Görmeli Asansörle Gidenleri
Yıllır geçer birileri suçlanır
Acı olan suçlayandır suçlu olan
Geçen günlere inat gelenlere borç bırakıp
Gelene örnek geçene alacaklıymışcasına
Bi gürültüki gider oldu
Ne geçmişi silmeli
Bu sokaktan her akşam üzeri geçerdi
Elleri diken gözleri panzer gibi,bir sağa bir sola düşerdi
İşte ben o akşam gördüm gelmediğini
Kıyametin alameti belkide bu idi
Ben gördüm görmediği kırık kaldırım taşını
Ben tükürdüm mazgala
Gözlerimde ağlıyorsun,
ağlıyorum....
Sen ağladıkça bir hüzün,
ben ağladıkça gamzelerine doluyorum.
Gözlerimde büyüyorsun,
büyüyorum....
nefesim sesinde, gölgem ensende
attığın adımlar basar sineme
yalnızlığın demlenir gül pembe sinde
döner de durursun da avlu önünde
mahpusum dersin gül bahçesine
dikeni değilim, bülbül olamam
Gideceğini bilmeden
girdiğin bir fotoğraf karesinde,
zamanı gelip
gittiğinde kalanlar bekler sırasını.
Devreden anılar
kalan fotoğraflarda canlanır.
İklimi değişen aşk'ın, sonbaharmış sonu.
Dökülen yapraklar veda busesi.
Notalar hüzünlü rüzgar sesinde.
Yağmurlar yağıyor sazıma bugün..
Olurya Gözlerin Kocaman Olur
Aynalara Sığmaz Gülüşlerin
Gözbebeklerinde Anlamsız Haleler Belirir
Hapis Olursun O Kocaman Bakışlarda
Kirpiklerin Parçalanır
Göz Kapaklarında Milyonlarca Kişi Oturur
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!