Homer'den beri kirgin
Ege'nin simsiyah zeytinlerini
aydinlatmaya yetmez
bodrum sairinin dizeleri
yüzyillari avutmaya çalisan
papatya çiçekleri
..
Ne dilerse bu gönül, yapacak takatı yok,
Düşünceli halinde kafası olur bozuk,
İçinde yokluk çok, tokluk yok, bu ne aptallık,
Bukalemun olmuşum, varmı daha sakatlık.
Sebat etmeyen bir ruh, çalkalanan bir hayat,
Benim gibi bana, bitkin görünür tabiat,
..
Merhaba kadın bunca zaman gecmiş belki üstünden sana yazamadığım hatta yazıp sildiğim binlerce satır var şu küçücük yüreğimde. Binlerce gözyaşı damlası döktüğüm şu izmarit yüklü bi kül tablası ve binlerce düşünce.
Senden ne zaman nefret edecek olsam yapamıyorum bir kez sevdik ya hani diyemiyorum ardından bir kötü söz dahi neden diye soranlara ise cevap bile vermekten kaçıyorum. Sahi ne değişti ne değiştirdi seni bu kadar ben doğallıktan yanaydım bilirsin.
Hep benim küçücük yüreğimdeki kocaman sevgim yetmedi mi sana yetmedi dimi. Kızardım ya sana o gözlerinin altına cektiğin o boyaya giyecek olarak baktığın o kısacık elbiselere sende alışmıstın ya bu durumuma sende kızardın ya hani gördüğünde birini o şekil sevgilisinin yanında ne değişti be sahi kaç zaman geçti neler değişti. Naptın yeni sevgilin mi artık nişanlın mı nasıl aran mutlumusun benle mutlu olduğundan daha cok geziyormusunuz her yeri özür dilerim be ne cesaret dimi bendeki.. Diceksin ki sen niye gezdiremedin beni, haklısın napıcaksın işte bir işçinin maaşınla anca bu kadar olur işte bide evin derdi küçük biladerin masrafı derken bu kadar olur du işte en fazla haftada bir alın terinle bu kadar olur işte olmadı ki hiç babamız küçük yaşta kaybettim bilirsin ya hani yiyemedik hiç rahmetlinin parasını nur içinde yatsın.
Haftalığımla aldığım o elbiseyi de beğenmemiştin hiç dimi oysa ne hevesle seçip paket yaptırmıstım bilemezsin ki.
..
Yarabbim beni H.z Eyüp el Ensari (KS) gibi sına desem,
Sabredememekten korkarım.
Beni H.z Süleyman (A.S) gibi sına desem,
Şükredememekten korkarım.
Yarabbim ben ne korkağım!
Bana biraz cesaret ver desem,
..
Bir sabah uyandım sen yoktun.
Sağıma soluma bakmaya cesaret edemedim, bulamadım.
Bir anda yıldırım düştü gözlerime.
Bir anda ağladı anılarım.
Gidişin gibi gelişin asla olmayacak.
Sen her yerde nerde nereye değsen
Bilki ben de artık bir adım atacak
..
Şayet dudaklarımı okuyabilseydin
Seni sevdiğimi bilirdin
Şayet gözlerime baksaydın
Senin için ölebilirdim
Şayet sevebilseydin seni seviyorum diyebilirdim
Bakışların bana biraz cesaret versin
..
Siz Ahir dağım, Nur dağım, Uhud dağımsınız.
Çiçekler, karlar, arılar, yemişlerin zenginliğisiniz.
Ahlakın, dürüstlüğün, edebin, hayânın, vefanın ta kendisisiniz.
Dervişlerin, gönül erlerin, evliyaların gözbebeklerisiniz.
Kan yerine iyilik, cesaret, Peygamberimizin ahlakını pompalayan kalbimsiniz.
Arılar, çiçeklerden ayrılmaz Hak yolcularıdır.
Sıra sıra savaş erleri gibi saf tutmuş, müminlerin balısınız.
..
Birlikte yürüyorduk...
Ellerimiz birleşikti lakin,
Gözgöze gelmeye
Cesaret edemiyorduk...
Yoldan geçenler
Meraklı bakışlarla süzüyordu
Bizi...
..
Birgün seni seveni bulamazsan,
Geriye dönüp bakamazsan,
Mahveddiklerini düşünür ağlarsan,
Artık çok geç demek için kendini yorma,
Toprak olur seni umursayan bağrına basan!
Geri gelmeye cesaret etme sakın,
..
Her eşyaya sükunet kaplamıştı.
Söylemesi yasak olan sözcüklerin sükunetiydi.
Ya da bir an olsun huzurun ferahlığına kavuşmak için...
Sinsi bakışlarının gölgesi altında yürümek zordu.
Bazen cesaret bulamaz ayaklarım.
Şüpheciliğimin bana verdiği itaatler yoruldu.
Farklı coğrafyalardan gelmiş gönüller, anlarım.
..
Beni deli eden kokun ve tabiatı yorumlamam,
Bir de üzerindeki kirpiklerde sensizlikle
Beslenen göz yaşları, hasretim.
Kavuşabilme ihtimalleri ve karaya
Vuran dalgalar, mutluluğum.
Taşınan köpükleri, uzaklardaki senimden sızı
Hırçınlık, sensizliğim.
..