Yine içiyorum bu akşam.İlaç oluyor bu meret yaralarıma.Zararlı diyor doktor,bırakmam lazımmış illa.Zor diyorum,anlamıyor imansız.Hep ağlıyorum bilmiyor ki doktor.Biraz rakı girsin hücrelerime bak nasıl da canlanıveriyor hayalin önümde,doktor ne bilsin; görmez ki o seni.Bilse bana nasıl gülümsediğini sevdiceğim,nasıl bana çabuk der gibi elini uzattığını…Veriverecek bir zehir kanıma.Ah sevdiceğim ah,biraz cesaret dedim ama yapamadım ki,bırakamadığım rakım bile yaptıramadı.Kızma ne olur,çok mu zor bana gelmek diyeceksin,doğru belki,ama koşamıyorum ölüme işte.
Ah sevdiceğim ah,bu meyhane bile buram buram sen kokuyor.Her gördüğümü sana benzetmiyorum ama,yoktu ki yeryüzünde senin gibi güzeli.Öyle değişik gözlerin yoktu orası doğru,ama öyle buğulu bakan,gözlerinden yüreği akan biri mi vardı sevdiceğim sen ölmeden,sen gitmeden önce? Ah sevdiceğim ah,yazdığın kalem cebimde hala.Evimizin anahtarını taşır gibi onu da taşıyorum yanımda.Hiç kullanmıyorum ama; mürekkebi biterse diye çok korkuyorum.Sana ait bir tek kalem yok üzerimde,yanlış anlama; kırılma sakın.İkimizin resmi de hep yanımda..Hani hafifçe yanağıma koymuştun yanağını,gülümseyivermiştim ben de hemen.Bakıyorum ona hep,hayalin nasılsa öyle gülümsüyor bana resimdeki sen.Bütün meyhane biliyor seni,hepsi tanıyor ahbaplarımın.Önümde bir kadeh rakımla sana bakarken,yan masama oturan yabancıya bile çıkarıp gösteriyorum güzelliğini…Ah sevdiceğim ah! Bırakıp gittin beni bir başıma! Avutmuyor ki yarım kalmış kolonyanın kokusu,avutmuyor ki aynada kırışmış yüzüyle yüzüme bakan yaşlı adam beni.Bak fotoğrafımız bile nasıl yarım.Kızma sevdiceğim,yırtıverdim geçende buradayken.Kendimi yakıştıramadım sana.Önceden beridir de yakıştıramazdım ama söyleyemedim hiç.Zaten her geçen yıl bi çizik attı yüzüme.Çirkindim,şimdi bir de yaşlı oldum..
Ah sevdiceğim ah,hep böyle hayalin otursun karşımda olur mu? Aldırmıyorum ben doktora,ölürsem bu kederden,sensizlikten ölürüm ben.Taşıyıversin Tahsin amcasını yanına kadar,mezarı adı gibi Gül kokan sevdiceğime kadar.Unuttun mu sevdiceğim,biz beraber yaşayacak,beraber ölecektik.Eş dost gelip ikimize dua edip çiçeklerimizi sulayacaktı.Sen sözünü tutmadın,ama olsun,ben çoktan affettim seni sevdiceğim..
Saat de on ikiyi vurdu yine,son yudum rakımı da içtim.Yavaş yavaş eve gideyim artık.Usulca anahtarımı yerleştireyim kilide,yine aklımdan geçireyim beni uyumadan bekliyor oluşunu.Huzur dolsun yüreğim.Şimdi gidiyorum sevdiceğim şimdi.Ama sen gel yine her geceki gibi rüyama,gel sevdiceğim…
..
Ne kadar çok isterdim göğsüme yatıp saçlarınla oynamayı
Köklenmeyi bir ağaç gibi seninle uzanmak bulutlara
Yıllanmış bir şarap gibi süzülmek dudaklarından içine
Tatlı bir sıcaklık gibi sarhoşluğunla uyumak seninle
Kalkıp gitmek istemiyorum hala yüreğim burda
Evet biliyorum yaşamak cesaret ister yangın yerinde
..
Sen benimsin işte yanlız benim,
Yanlız benim için bu kadar güzel,
Yanlız benim için bu kadar önemli
Anlayamayacağın kadar çok kıymetli.
Kimse üzmeye cesaret etmesin söyle,
‘’beni herkesten çok seven biri var’’ de
..
Boş bir sayfaya seni çizmeyi isterdim hep
Bana bakan, ikitane yeşil mercan
Ve ipekten yapılmış bir saç
Ama, buna cesaret edecek sayfa bulamazdım.
Boş bir kağıda seni anlatmak isterdim hep
Güldüğünde, dünyaların nasıl benim olduğunu
..
Öyle yalnız kaldım ki hayatımda
Kimi gün öldüm kimi gün ilah oldum
Çok zaman annemin dizlerine hasret
Koydum başımı kendi dizlerime
..
Seni Aramak Cesaret İşiydi
Bu Akşamın Kör Karanlığında
Nasıl Olduğundan Bihaber Buralarda
Ve Ben Korkak Bir İnsadım Aslında
Nasıl Söylerdim Sana O Sevgi Dolu
Buram Buram Aşk Kokan Pervasızlığımı?
..
İki yabancıydık,sen sustun ben sustum
Tek bir cümle kuramadık
Söylenecek o kadar söz vardı ki!
Aklım ermedi,cesaret edemedim
Sen bana bakıyordun ben utanıyordum
Tozluydu ceketim
Yırtıktı pantolonum, cebimde 5 kuruş desen yok
..
İşte sabah kahvesinden kalan bir buse
Onu da almaya gelirler elbet, fakat kimde
Kimde kaldı bir nebze mutluluk ki alınsın
Ve kimde kaldı ki bu cesaret bu mutluluğu alabilsin.
Heyhat, sözlerle bir liman aramakmış rüya,
Ki bu en derin sularda dahi gülebilmekmiş
..
Belki de en büyük suçumuz, bir telefonun ekran ışığının söndüğü süreye kadar yaşanan aşkların olduğu bir dönemde aşık olmaktı.
Yine, yüz kırk gramlık bir akıllı telefonun bin üç yüz gramlık beynimize hükmetmesine izin vermekti en büyük suçumuz.
İki buçuk saatini boş bir dizi için tüketip, sonra o diziden etkilenip "bana biraz zaman ver." diyene zaman verip zamanımızı çarçur etmekti en büyük suçumuz.
"Sen diğerlerine benzemiyorsun." cümlesiyle gelene inanıp, sonra nasıl diğerlerine gittiğini izlemekti en büyük suçumuz.
..
Deli olduğumu bilecek kadar akıllıyım sadece.
İnsan kendine niye eziyet eder ki? Sorum kendime.
Herşeye dışlanışım, herşeyimden bıkmışım,ne hakkım kalmışki yaşamaya.
Ölmek desem cesaretim yok.
Dünyaya ortak olmakta ağrıma gidiyor artık.
Herkes bir yerde,ben başka bir yerde.
..
Yüreğin kan ağlarken gülüçükler estirmeyi bilirmisin?
Ya su gibi akıp umutlara kavuşmayı bilirmisin?
Soluksuz kalıp inadına yaşamayı bilirmisin?
Zemheri karanlıkta aydımlığı bulabilirmisin?
Hayatın son anında bile her şeye yeniden başlıyabilirmisin?
Ya hiç kimsenin görmeye cesaret edemediği duymak istemediğini,
..
KELEBEK KANATLARI
Hayat bahçesinde
Kozasında gizlenmiş kelebek
Neden saklanırsın
Göster güzelliğini
Korkma seni incitemez
..
Kaldıramam ben aşkta,can dostlukta ihanet
Yüreğimden gelir hep bu yakıcı metanet
Bir volkan var içimde bundandır hep cesaret
Bu duygularım benim asaletten ibaret.
Bazen dağdan eserim,bazen kükrer coşarım
Bazen hırçın bir dalga bezen sessiz yaşarım
..
Belki bir gün yaşlar dolarsa gözüne
Sevgi bir sözcük olup kaybolmuşsa içinde
Sevmenin karşılığını bulamıyorsan yada bilemiyorsan
Seni deliler gibi seven beni hatırla
Ama nafile
Sevilmek kadar sevmeyide bileceksin
İşte o zaman cesaret edip aşkı keşfedeceksin
..
Her insanin söylemek isteyipde söyleyemedigi bazi seyler vardir..
kimi zaman yüzünü, kimi zaman yüreginden gecenleri gizler..
tam söylemeye cesaret bulurken, yeniden yitirir..
hayata hüzünlü bakmaya baslar gözler..
cünkü artik bilir, hersey icin cok gectir..
kimseye anlatamaz, cikmaz sokaklarda kaybolur..
oysa söyleyecegi sey belki sadece iki kelimeden ibadet olan bir cümledir..
..
Öyle tuhaf ki ölümüne yokluğun
Sensizlik bir demir leblebi gibi
Hasretin paslı makas kör bıçak
Ne yenilir yutulur ne de kesip atılır...
Öyle garip ki sana aşık olmak
Cesaret ister seviyorum demek
..
Yalnız olmak cesaret ister
Kalabalık içinde yalnız olmak ve bunu kabullenemiyor olmak zayıfların işi.
Kalk ve elinin tersi ile bu samimiyetsiz kalabalıkları itiver.
Git bir mütevazi bir kahveye gir, otur ve tek başına bir kahve iç.
..
sayamıyorum
kaç on yıl oldu
cesaret edemiyeli bir merhabaya
olsun olsun
daha da ne olsun
yeter ki o olsun
..
Nasıl başladığını bilmediğimsin.
Birden ve apansızın girdin gönül bahçeme.
Mutluluk ve cesaret kokuyordu gözlerimde.
Bir evet sancısı vardı gönlümde.
Ben seni sevgililer günü için sevmedim, çünkü tek günlük değildi benim sevgim.
Bakışlarındı benim rehberim, gideceğim yere çoktan varmıştım.
..
Öyle yalnız kaldım ki hayatımda
Kimi gün öldüm kimi gün ilah oldum
Çok zaman annemin dizlerine hasret
Koydum başımı kendi dizlerime
..