İtalyan şair, romancı, çevirmen ve eleştirmen.
Cesare Pavese, ailesinin yazlarını geçirdiği Torino'nun Santa Stefano Belbo köyünde bir memur çocuğu olarak doğdu. Torino Üniversitesi'nde edebiyat okudu. İngiliz ve Amerikan edebiyatına ilgi duydu; bitirme tezini Walt Whitman şiirleri üzerine yazdı. Öğrenimini bitirdikten sonra orta öğrenimini tamamladığı eski okulu Liceo d'Azaglio'da edebiyat ve dil dersleri verdi. Bu dönemde İngiliz ve Amerikan yazarları ile ilgili yazıları La Cultura dergisinde yayınlandı. Daha sonra bir arkadaşının kurduğu ...
Ölüm gelecek ve bana senin gözlerinle bakacak-
eski bir vicdan azabı
yahut saçma bir günah gibi
sabahtan akşama dek
uykusuz, donuk, bizi izleyen ölüm.
Gözlerin dilsiz bir çığlık,
Ateşli bir sevi gibi yeşeriverdi acılanarak
ateşini seyre dalan bir kin. Bir yüz,
bir ten sevişmişcesine.
Öluverdi teni çinlayan sesleri dünyanın.
Bir titreyiş kapladı varlıkları. Tümüyle
Sokak lambalarının sessiz ışıkları süslüyor
geceyi tepeleri ve caddeleri
Yüksek yapılar arasında bitkin günün
uzayıp giden sancılanan yalnızlığı
yeniden yanıyor tüm kanımda
Nasılsa kaldırımda bitmiş bir çiçeğim,
Nasılsa kaldırımda bitmiş bir çiçek o
Tozları, sesten, ilgisizlikten bunaldığım bir gün
Tuttum aşık oluverdim
Uyuyan dosta ne diyeceğiz bu gece?
O tüyler ürpertici acının en dirençsiz
sözcüğü geliyor dudaklarımıza.
Uysalca konuşacağız onun sözetmeyen
yararsız dudaklarına bakıp
Evden kaçmak için yolu geçmeyi
yapsa yapsa bir çocuk yapar,
çocuk değil ki artık
bütün gün sokaklarda sürten bu adam
üstelik evden de kaçmıyor.
Yeniden başlayamaz artık bu gövde.
Gözlerine dokunulduğunda, bir yığın toprağın
canlılığını duyar biri. Tan ağırtısında da
kendisini susturamıyan topraktır o.
Olü bir gövdedir, o bir çok uyanıştan
kalan ama.
Sessizce yürüyoruz tepenin yamacında bir akşam.
Alacakaranlığın yoğunlaşan loşluğunda amcamın oğlu
suskun, yanık yüzlü, dingin davranışlı, beyaz giysili
bir dev sanki. Suskunluk bizim erdemimiz.
Atalarımızdan biri iyice yanlız kalmış olmalı
- aptalların arasında bir büyük adam ya da
Akşam yemeği yiyorum biraz, aydınlık pencerede.
Oda kararmış gökyüzü görünüyor. Dışarı çıkınca
geniş kırlığa götürürdingin yollar az sonra.
Göğe bakıyor ve yiyorum - kimbilir şimdi
kaç kadın yemek yiyordur - gövdem dingin;
sersemleştiriyor gövdemi iş ve her kadın.
Karanlığa ve diri serinliğe gömülü alandaki bahçe.
Gecenin karanlığında devliğini yitiriyor
yüzlerinin arasından ışıklar sızan evler.
Geçmiş göklerin derinliğinde, yıldızlar arasında
ürkünç çöl. Büyük ve parıltılı ateş sağırlaşıyor
Benim şiirlerime de bakar misiniz