Cehennemden korkmadım
cennet de istemedim
cehennemde kavrulurken
cenneti de yaşadım...
Cennet de
cehennem de
..
Bulutların gözleri yoktur, ağlasalar bile gözyaşları görünmez sanmıştım, YANILMIŞIM.
Her batan güneş, doğar sanmıştım, YANILMIŞIM.
Senin yanında sensizlikler içinde yalnız kalmam sandım, YANILMIŞIM.
Gözlerindeki aşk pırıltıları hiç kaybolmaz ilelebet kalır sandım, YANILMIŞIM.
Biz asla iki yabancı olamayız, bağlarımız güçlü kopamayız sandım, YANILMIŞIM.
Acıların, gelmek bitmeyen umutların, yaşanmayan sevdalar için coşan pınarların çağladığı gözlerinde hep kalırım sandım, YANILMIŞIM.
Gül bahçesinde cennet kokularıyla mesut iken gülün dikeni vardır batınca acıtmaz sandım, YANILMIŞIM.
..
Annem ben ölüyorum
Beni kucağına alsana
Sarsana beni koklasana
Ellerin cennet kokuyor anne
Ben ölüyorum anne
Elini tutmadan ölüyorum
..
Bağımsızlık bayrağını Kafkaslara çektin,
Türklük şuurunu Azerbaycan’da ektin.
İki devlet tek millet olduğumuzu gösterdin,
Oğuz soylu Elçibey Mekânın cennet olsun.
Türkün güçü yeniden dünyaya duyurulsun.
Yılmadın, yıldıramadılar kahraman Türk seni.
..
Cennet bakışlarına gölge değmesin
Aşk için yazılan özlem sensin
Madem ki cennet olmayı seçtin
Uzak dur bu cehennemden
Gönül mabedine ateş düşmesin
Güzel düşlerin gönlünde eskimesin
..
Benim Helal Kapsamım Kendi Hoşuma Gidenler
Hayat ve insanlardan hatta kendinden korkan insan bir dayanak arar! Bu dayanağı da dini inanç üzerinden sağlamaya çalışır çünkü ona ilk öğretilen budur! İnançla verilen tüm teselli ve sığınmalar insanda öyle yerleşir ki bu onun dışında bir kalın kabuk oluşturur. İçinde kendini güvende hissedeceği bir sığınağı oluşmuştur. Ne zaman sıkılsa dine sarılır ve kendini bir şekilde rahatlatır. Başına gelenleri de kadere havale eder, bunlar aslen kendi tercihleridir. Önceki yazılarımda "Elest" (Kalu bela) yani ruhsal boyuttaki soyut tercihlerinin bir "An" da olması ve bu tercih anının da tüm yaşama yayılmasını anlatmıştım. İnsana hariçten bir şey gelmez, aslında insanı yaşamda bulanlar da aslen kendi yaptığı tercihlerdir.
İnsan, illa ki çok çaresiz kalmalı; böylece insan kendini tanır ve kendi oluşturduğu bir kabuğun içinde hapis olduğunu idrak eder! Yoksa çaresiz duruma düşmeyen bir insan, çarenin kendinde olduğunu fark edemez! Yani tercihlerini beğenmiyor ise onların kaynağında kendini görmeli. Bu durumda ancak yeni tercihlerle kendini yeniler. Eski tercihlerin somutlaşmasını da rıza ile kabul eder ki yeni tercihe uygun zemin hazırlansın...Yoksa debelenir durur. Bu hale "Dabbe" Yerde debelenen denir. Kıyam ise ayağa kalkıştır, kendi oluşturduğu kabuğu kırıp zuhur etmektir!
Şimdi konuya girebilirim. Benim helal kapsamım kendi hoşuma gidenlerdir! Bunu açıyorum. Evrende hayır, şer ne varsa Allah'ın dilemesiyledir! Yani bizim tercihlerimize sunulanlar da O'nun tercihleridir, esmanın yansımasıdır; esmada olmayan zaten tercihe de sunulmamıştır, tercihe sunulmuş ise esmadandır! Allah'ın esmasında kusur aramak ise şirktir! Bizlere göreceli yansıyan esmadan yapılan göreceli tercihler ise Allah'ın taktirine bağlıdır! Sofrada olmayanı yiyemezsiniz! Sofrayı hazırlayan eğer kusursuz ise sofrada olana da kusur bulamazsınız. Bizler kendimize uyanı seçip yaşarız! Buna da "Elest anı" diyorum. Elest anı devam ediyor! Yani zaman ve mekan kalkınca levha olarak görülen elest anı zaman ve mekan sınırında seyir halidir. Bir boyutta devam eden başka boyutta başlamamış veya bitmiş olabilir! Çünkü zaman, mekan şeridinde nerede olduğumuz ya da nerede hissettiğimiz bize görecelidir!
..
ARAFTAYIM
Duyguların hercümerç olduğu andayım. Med cezirleri yaşıyorum yüreğimden sana dair..Bi sen geliyorsun yüreğime misafir bir ben varıyorum cennet kalbine..Gözlerin derinliğine hapsoluyorum tüm benliğimle ve ardından tebessümünle buhar oluyorum gökyüzüne…(M.E.K-9)
..
Ben bir abanoz ağacıyım
Dünyaya meydan okuyan, boyu bulutlara değen.
Bir melek kondu dallarıma, Güneş'i kendine köle eden
Eritti içimdeki sertliği, aldı bendeki siyahlığı
Saçtı dört bir yana yüreğindeki şefkati
Ben bir abanoz ağacıyım boyu bulutlara değen.
..
Gecenin bir vakti çıktım yola dizler dermansız
Baktım bir bilinmeze gözler huzur buldu ışıksız
Her yerde bir vaveyla insanlar asil ve kibirsiz
Cennetten akıyor şelale neşe huzur Manavgat`ta
Hayat uzun olsada nefes sayılı günler kısa
Sende sayılı nefeste hayat istersen yaşamda
..
R ahman ve Rahim ile sana geldim
A çtım ellerimi semaya affet Allahım
B iliyorum günahım çok sen affedicisin
İ şte dünya hayatı bir sahne ben de oyuncu
Y alan hersey yalancı cennet, ebedi cennet sende
E llerim semada gözlerim sende Affet Allahım
..
Yine..yani..
Başladı korku geceme..
Başladın ısmarlamaya acıları
Baş başa sitem..de olurdu aslında seninle
Bambaşka bir alem..de
Senden..
Sadece..
..
Sanal alemde tanıdım sevmiştim seni
Bugün çook üzden sevim sen beni
Gözlerim arıyor msn'nen de seni
Mekanın cennet olsun ruhun şad olsun
Bursa'nın üstünde kara bulutlar dönüyor
Sevim arkadaşıma nurlar doğuyor
..
Biz de atlar gibi doğduktan bir kaç saat sonra koşabilseydik, maymunlar gibi bizi soğuktan koruyan uzun tüylerimiz birkaç gün içinde çıksaydı böyle bir zekaya gerek kalmayacaktı. Demek ki zekanın en önemli görevi insana doğada yardım etmek ve insanı korumak gözetmektir. İnsan zekası sayesinde barınır, yer, içer.
Demek ki zeka temel ihtiyaçlarımızı karşılamamızı sağlıyor. İnsan mağaraya girdiğinde zekasının sonucu olarak ateş yaktı, ısındı yemeğini yedi. Sonra mağaranın duvarlarına resimler çizdi. İşte insan doğayı o zaman yorumladı. Zeka doğada ayakta kalabilme gücü iken bir anda yorumlama, yaratıcı olma gücü oldu.İnsan zekası sayesinde alt çizgiden çıkıp bir üst çizgiye geçti.
İnsan benden çıkıp kendini büyüterek insan olma gerçeğini yakaladı ve toplumsallaştı. Sonra ne oldu? Bu sefer ırklara ayrıldı, o da yetmedi, dinlere ayrıldı; sarışınlar, zenciler diye ayrıldı. Bu sefer özelleşme yetisini yitirdi. Yığınlar içinde kayboldu.
Demek ki insan, zekası sonucu ilk önce doğaya uyum sağladı, sonra doğayı yorumladı, daha sonra ben oldu, en sonunda ise toplumsallaştı.
Peki neyi halletti. Aslında hiçbir şeyi. İnsanı en son model araba olarak düşünün. Bu araba kendi direksiyonunu kullanamıyorsa, ona birileri binip yön veriyorsa, kaportasının sağlamlığı ya da ne kadar hız yaptığı önemli midir? Üstelik gideceği yollar önceden çizilmişse ve o çizilmiş yollardan çıkıp kaza yapabiliyorsa bu dünyada en son model veya en iyi araba olmanın bir anlamı var mıdır? Bir lüks araba uçurumdan düşüp sonra bir hurda yığını haline gelebiliyorsa, o arabanın öncesinin ne önemi vardır.
İnsan kendini geliştirir, geliştirir en olgun döneminde ölüp mezara gider. Peki bunca en iyi olma çabasının sonucu toz toprak olmak mıdır?
Benim tanıdığım bir insan var kolları gorilin kolları gibi uzun. Yüzü de bir maymuna benziyor. Ama çoluk çocuğuna bağlı, iyi bir insan, ahlaklı, namuslu ve toplum tarafından çok sevilen biri. Kesinlikle cennete gideceğine inanıyorum. Yüzünde bir nur var, ay ışığı gibi parlıyor.İnsana benzemese de insana benzeyenlerden daha değerli. Demek ki insana benzemek ve insan olmak da yetmiyor. Hatta insanlar arasında en iyi olmak da çözüm değil. Çünkü sen hayvanlarla aynı sonu yaşıyorsun onlar gibi ölüyorsun. Madem ağaçlar gibi, atlar gibi, maymunlar gibi öleceğiz, o zaman ya cennet ol nurunu yay, ya cehennem ol kendini yak bitir.
..
Sen cenneti bilirmisin?
cennet bize gerçek vatan,
Kevser suyun içermisin,
Odur cana canlar katan.
Tuba ağacı sallanır,
Mü'min cennette allanır,
..
türkülerimi sarıp sıcak uyudum
koynundan elma çalıyordu çocukluğum
suyu öpüyordum gözlerinden
cennet cennet deyip ağlıyordum
bir ölüm bana unutma
bir ölümde yokluğuna
beni unutma beni unutma
..
Ölüme meydan okumak mı bu serzeniş?
Cennete gitmeye çalışmak mı?
Tatlı bir tebessümle bakmak,
Anlamsız şarkılar mırıldanmak mı?
Hep deli dediler konuşurken kendimle,
Ama cennet,cenneti arzulamak bu.
..
Nuh bin Yasef ebi Türk
Tuman, Mete hepsi Türk
Tuğrul ve Çağrıl da Türk
Tarihi şan dolu Türk
Şehitliktir muradı
Cennet yerli mekânı
..
Çilekeştir çilekeş
Karadeniz insanı,
Dünyaları verseler
Asla satmaz vatanı
…Yoktur başka Türkiye, Türkiye cennet veten
…Ne Müslüman ne de Türk, askere kurşun sıkan
..
Cehennem; günahkarları kaynatır arındırır.
Cennet; arınan gönülleri sırçasında barındırır.
..