Hapşırdı gençliğim...
Çok sev dedi yüreğim,
sen de gör dedi gözlerim.
kimselerden gizlemem,
allahın bildiğini...
içimde
kanayan sensin...
biliyorsun,
bir nefes kadar
Sana beni sayıklayacağın geceler bırakıyorum.
Hangi cümleye düşse dilin ,
adıma çıkacak heceler bırakıyorum
Işıksız ormanlarda ,
karanlık ağaçlar bırakıyorum.
Al da as maziyi ,
Güneş yakışıklıydı
içini yakıyordu insanın
güzel yüzü...
Bir hayali arıyor gibi
sıkıntılı gecelerde,
onu bekliyordu kalpler,
Diyor ki gözlerin;
Gitme,
Bu ayrılıkta bir kaybeden olacak
Bu ayrılıkta
Dökülecek içimin duvarları,
Arızalı bir tabancaydı gözlerin
ve bir kaza kurşunu bakışmamız.
Kemikleri kırılmış iki aynı düş....
Bundan dolayıdır birbirimize yakışmamız...
Bak avuçlarındaki
aleni sırra.
hayat çizgin...
ya kader.
gözlerin...
Hangimiz
üşümemek için
bir çaput parçasına
daha önce sarınacak.
belli değil...
Ne zaman bir kitaba başlasam,
aklıma satır satır sen düşüyorsun.
Bir cellat gibi doğruyor gözlerin gecemi.
Ufukta çakan şimşek mi,
sözlerin mi seçemiyorum.
Bir kaç kadeh kaldı şişeyi bitirmeye,
Çok bir şey değil,
biraz benzin,
bir kibrit
ağız dolusu bir küfürle,
içip içip sabahlara kadar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!