Deli dolu oyunlar oynadığım
Bir misket için üç gün ağladığım
Dünyanın pisliğine bunca dalıp ta
Kıymetini çok geç anladığım
Günahsız, gariban çocukluğumu verin bana
Çilekeş hasan her akşam sabahladığı elektrik direğinin dibinde hiç tanımadığı birini otururken gördü yavaşça yanına yaklaşıp adamın omzundan tutarak
Merhaba dostum
Sana aslında canım ciğerim demek istiyorum
Neden sen kimsin ben seni tanımıyorum diyeceksin
burası İstanbul
her çeşit insan
var burada.
en kötüsünden,
en meleğine kadar
aynı anda gökten
Dünyayı başıma yıkıp da gittin
Püsküllü belalar takıpda gittin
Seni seven kalbi yakıpda gittin
Sevgilim ben senin esirinmiyim
Mektuplar yazdım cevap vermedin
Ne ağlarım senin için ne gülerim
Ben zaten umut bağlamadım ki sana
Bir bahar çiçeğisin sen
Solarsan avuçlarımda başkasını severim.
Bak kaç yıl daha yaşlandık sen gittikten sonra
Ve bu gün senin doğum günün
Bu gün öyle sert vuruyor ki sevda dalgaları gönül kıyılarıma
Hala içimde alevlendirmeni bekleyen birkaç parça kor
Sen gittikten sonra öldüm, bittim demiştim ben
Yaşıyorum ama bir mart gecesinde
hadi git yoluna
seni bekleyen şu adamla
beni boşver
takma kafana
belki
bende kendime bir sevgili bulurum
Sevgine karşılık bekleme benden
Bu yaştan sonra sevdim desem
Gülüverirler
Sevgiyi tatmayan hissiz insanlar
Sevginin yaşı olmadığını
Nerden bilirler
Hayatta üç şeyden vazgeçemedim
Sarı kırmızımdan
Sigaramdan
Ve melek yüzlü alınyazımdam
Biriniz kanıma işlediniz
Bir iskele kurdum Diyarbakır Silvan’a
Oradan baktım Hakkari, Siirt, Van’a
Vatan aşkı bu, girdi artık kana
Hakkını helal et, askerim ana
Yedi başlı eşkıya başını ezeceğim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!