hüküm sürsem durdururdum kanı
Geri getirirdim milyonlarca canı
insanlar mezarlarından doğardı
Onları gömenleri bulur boğardı
Kalemle olurdu bütün savaşlar
Kırbaç gibi şaklıyor hayatın tiktakları
Ben dahi bilmem çizdiğim zikzakları
Bilgiye susuz kalmışım her yer kuru
Bu nehrin suları bir coşkun bir duru
İhanet ettik sana İstanbul
Fatih'in gemileri yürüttüğü yerde
Sordu bir Anadolu çocuğu kerhane nerede
İnsanlık yerlere düşerken dilsizler güldü
Kabirler toprağın altından bize üzüldü
Ve Biz üstlerine bastık umursamadan
Sen seversin o sevmez
O sever sen sevmezsin
Çetrefil mesele vesselam
Yazmaya yetmez kelam
Kalemin kalmaz gücü
Bir tık Amin, iki tık şükür, üç Namaz
Klavye başında hiç beş vakit kalmaz
Haram yiyenler ekranda ahlar almaz
Yetmiş yedi İnşirah her derde deva
Bin Fatihayla Cennet al sana heva
N e kadar güzel böyle bir şeyin hayali
Kulak ver söylüyorum sana budur meali
İnsanlık suçuna İnsanat bahçeleri kurulsun
Kaçanlar ibret için kıçlarından vurulsun
Kafeslere konulsun yakalanan zevatlar
birinci bölme yetim hakkı yiyen gavatlar
Bu kokuyla yaşıyoruz leşten leş
Nefret beleş, kin beleş, haset beleş
En güzel parfümden daha güzeli ter
onuncu köy doldu bunca adam yeter
Sorarsan nedir çürümüşlük emaresi
Hey Müslüman şu Cern’deki deney nedir
Aslanları kedi olmuş apart otel doldu Bedir
***
Görmemiş duymamış herhal abdest alıyordu
Petrol parasını külaha koymuş yalıyordu
***
Kelimelerdeki büyüyü bilemedim
Doğrularım dogmatik silemedim
Kimdi bana hayatı yanlış öğreten
Suyu bulandırıp yalan söyleten
İzm’lere kapıldım hayallerimi öldürdü
Bir nesli fırıldak yapıp döndürdü
Kehribar gibi asırlardır birikti milim milim
Sustuğu için bana içlendi, köpürüyor dilim
Aşk acısından doğuyor en kıymetli göz yaşı
İnan ki inan budur şu ilahi evrenin yapı taşı
Anlatanın yarası dinleyene sadece sözdür




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!