zaman geçmek bilmiyor
delirmek üzereyim
yarim gelmek bilmiyor
ben gitmek üzereyim
belki o bunu bilmiyor
bildirmek üzereyim
kar taneleri düşüyor canım
sevgimizin üstüne
aşkımız artık üşüyor gülüm
görmek istemesende
günü güne ekleyip
baharı bekleyeceğim
sessiz garip bir köşede
hayal kurar arada sırada
çaresizliğime çare arar
öylece dururum masada
düşünmek büyük işkence
sigaramı dertlerimle çektim içime ay ışığım
kalbim çarpar elim titrer inan çok karışığım
bütün dertler benim olsada bir gün alışırım
sensizlik zor gülüm sana deliler gibi aşığım
görsem düşümde inanmam
o yalan sözlere kanmam
seni kaybettim bulamam
gerçekmidir rüyalar
yetmezmi çektiğim çile
kuruyan topraklar çiseyle
suya doyarmı bilmem
bir kaç kaçamak bakışla
ben sana doyamadım
canım yanıyor meraktan
dalmışım derinlere çıkamıyorum
gözlerim seni arıyor bulamıyorum
bağlandığımda kolay kopamıyorum
seni sevmelere doyamıyorum
alnımıza yazılan böyleymiş kader
kızılcaörende içtik rakıyı yedik kebabı
kasaba da verdik ağır ağır hesabı
kimidi bilmiyoruz bu işlerin sahabı
işte maceraya burdan başladık a dostlar
avrupadan geldik vatana izne
işte şimdi hayatın tam ortasında
doğacak yeni günün gecesindeyim
ikiye ayrılan yolun tam karşısında
kararsızım hala ilk hecesindeyim
bir gün beni ararsan
bulamazsın diyorum
ben artık küstüm sana
seni terk ediyorum
sana ben ömür boyu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!