karmakarışık bu gün başım
ruhumu yansıtmakta saçım
yazdıklarımda yoktur biçim
kalmadı kimseyle artık işim
ne anlayan var halimi ne soran
huzur firarda bugün
gönül zararda bugün
gözüm yollarda bugün
kalbim o yarda bugün
uyku tutmaz oldu gözlerim nedendir bilmem
rakı, şarap cinsini on yıl oldu içmem
sevemedim dünyayı sevsem vazgeçmem
uykusuz gecelerde yaşar giderim
dertliler dergahına girmişim ben bilmeden
çaresiz şu gönlüm mazide dolu
dileğim tanrıdan sabrını versin
yakında gelse hasretin sonu
sabrım kalmadı buna ne dersin
kucağımı açtım bekliyor seni
gidince dönmüyor geri
unutuyor verdiği sözleri
ne zaman gitse biryere
bırakmıyor onu dostları
biliyordum onun huyunu
verdiğin sözler olmadı gerçek
hasretin bilmem nerde bitecek
diyorsan ki mahşere sürecek
beklerim bir gün oda gelecek
resmini bari gönderde bana
vermedin yalancı dünyaya değer
seni sevenler oradada sever
hasret kaldıysan ahirete eğer
kavuştun şimdi ey yurdeğer
bir yıl önce gitti rahmetli peder
sen dilim de şarkısın
kalbimde ki sancısın
damarımdan akarsın
gönül nasıl yanmasın
derde dermansın
DİLİMİZE YERLEŞEN TÜRKÇE OLMAYAN (kımıl zararlısı) KELİMELER
(Kımıl zararlısı: ekili bitkilere zarar veren canlı türüdür)
Bazen özenti; İlim, Bilim, teknolojik gelişmeler, Din, Kültür paylaşımı ile dilimize yerleşip sözlüklerimize giren kelimeler, biz engel olmadıkça gelmeye devam etmektedir ve bu dil erezyonu hızlanarak ilelebet sürecektir.
Bu durum devam ettikçe, eğitim seviyesi zaten düşük olan milletimiz, bu kelimelerin artırdığı bilgisizlikle hem maddi hem de manevi zararlara uğramaya alışmakta ve durumunun farkına varamadan yaşamına devam etmeye çalışmaktadır. Bir örnekle bu duruma açıklık getirelim.
Bir Fransız mühendisin kurduğu Tefal şirketi, Dünya genelinde 120 ülkeye ürünlerini pazarlamaktadır. Dünya ülkeleri arasında kabul görmüş kelimeleri ürünlerinin üzerine yazarken Türkçe kullanmamış (çeşitli sebeplerle olabilir) ütü ısı ayar düğmesine; syntn -wool –cotton gibi bizim birçok insanımızın anlayamayacağı yabancı isimler koymuştur. Piyasada satılan kaliteli ürünlerden birini almak isteyen ve tercihini çeşitli etkenlerle Tefal’den yana kullanan bayan müşterim, ürünü satın aldıktan sonra bu kelimeleri bilmediği için ve içinde Türkçe kullanma kılavuzu olmadığından ki, olsa da okumazdı eminim, en yüksek değerde yani cotton(pamuklu) ayarında, naylondan imal edilmiş yeni aldığı elbisesini ütülerken yakmıştır. Şimdi bu durum kadının yabancı dil bilmediğinden kaynaklanmıştır dersek yanlış olmaz.
Asıl olansa bu gibi durumlara mahal vermemek için Devlet yetkililerinin hem Türkçemizi korumak, hem de son tüketiciyi bu gibi zararlardan korumak adına ithal edilecek ürünler de Türkçe kelimelerin olmasını sağlamalı, kullanma kılavuzlarının da Türkçe olmasını sağlayacak kanunlar çıkartmalıdır, bu kanunları çıkartmakla kalmayıp uygulamanın da takipçisi olmalıdır.Biz de vatandaş olarak bu konunun takipçisi olmalı, bu tip hataları ilgili kurumlara bildirmeliyiz. Ancak bu gibi ve buna benzer uygulamalarla Türkçemizi ve insanımızı bu kımıl zararlısı yabancı kelimelerden koruyabiliriz.
gittin gideli sanma unuttu
her günüm ağlamakla geçiyor
verdiğin sözler bana umuttu
bir ömürde beni böyle biçiyor
ayrılsak ta ben küsmedim sana
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!