Bu benim ne ilk nede son ağlayışım
Kaderimin belirsizliğine
Gözlerime hüzün tabloları çizilmiş
Ayrılık şiirlerim ağlayan dudaklarım da
Kahır sa yüreğime nakış nakış işlenmiş...
Bir ölüm acısı tadındadır
Umutsuz sevdayı yürekte taşımak
Karanlığa açılan bir pencere
Tıpkı dipsiz bir kuyu gibi
Ulaşmak imkansız
Ne kadarda zormuş bilemedim
Hüznün solgun rengi
Düştü yüzüme bir sızı gibi
Genzimi yakan yosun kokusuydu
Güz sarısı yapraklar uçuştu yüreğimin dalından
Mısralarımın avuçlarına
O sahilde seni beklerken saatlerce
Penceremde unutulan
Gözlerimin gölgesinde oturmuşum
Geçmişle hesaplaşıyorum
Dişe diş tutuşmuşum bir kavgaya
Sokağa açılan bütün kapılarımın
Eşiklerinde unutulmuşluk saklıyorum
Yıllarca süren küskünlük bitti
Aynalarla şimdi barışığım artık
Duygusal şiirlere yolculuk başladı
Geçmişe gömüldü karamsarlık...
Dudaklarımda mutluluk şarkıları
Sevmek zamansız esen bir rüzgardır
Azgın bir dalgadır yürek kıyılarına vuran
Korkunun uçurumunda
Düşmeyi bekleyen heyacandır
Sevmek
Bir çiy tanesidir kirpiklerde
Sen günümün sabahısın
Şiirlerimin ilham kaynağı
Heyecanlarımın tek sebebi
Mutluluğumun doruk noktasısın
Uykularımın tatlı rüyası
...Mutluluğumun kadını
Ellerim kar yanığı olur
Okşadığım da beyaz saçlarını
Bir titreme alır yüreğimi
Nasıl özlerim bir bilsen
Gözlerime dolacak olan
O sıcak bakışlarını
Sevmek cesaret ister emek ister
Çiçeklerin sevgi koktuğu bahçeye
Girmek için yürek ister
Dikeninden korkmadan güle el uzatmak
Aşk ister sevgi ister
Acıya aldırmadan kana alışmak gerek....
Ne sabahları bir öpücük yanağıma kondurup ta
Güle güle diyerek uğurlayanım var
Nede yolumu sabırsızca bekleyen akşamları
Solgun bir yaprak gibiyim
Rüzgarın savurduğu sağa sola
Tutunamaz oldum hiç bir dala
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!