Yollar uzun ben yorgunum
Çekilir mi bunca çile
Deniz durgun ben vurgunum
Çekilir mi böyle çile.
Dertli dertli gezer oldum
Yüzün endamına gözler takılır
Güzel olan yüze güzel bakılır
Yürüyüşün gören, yere çakılır
Salınarak giden şehir güzeli
Sırma saçlarını savurur rüzgar
Davul zurna ile asker eyledim,
Eve döneceğin günü bekledim,
Bayrağa sarılı tabutla geldin,
Ahiret’de buluşuruz Mehmet’im.
Çocukların baba diye ağlıyor,
Dersimiz Türkiye, konumuz fitne
Ülkemizi bölmek isteyenler var
Enjekte edilmez virüs bedene
Bu toprağı vatan yapan dedem var.
Dersimin konusu olsa da fitne
Dün küçüktün yavrum bugün büyüdün,
Elinden tutardım nazlı yürürdün.
Kolay kolay senden ayrılmam derdim,
Uçup gideceksin, mutlu ol yavrum.
Uykusuz geçilen nice geceler,
Safa Merve yanı zemzem kuyusu,
Hiç olmadı Hacer ana uykusu.
Ağlayıp dururdu nurlu yavrusu,
Kurbanlığa aday idi İsmail.
El açıp Allah'a yalvardı durdu
Yeşil elbise giydim
Asker oldum vatana
Ya nasip kavuşmamız
Hakkın heleal et ana.
Emzirdiğin sütlerin
Bir ömür harcadım senin uğruna
Hep seni yaşadım dünden yarına
Zümrütten taht kurdun hayal dünyama
Seni sevdiğimi anlayamadın
Anlayamadın, anlayamadın
Ağlama ne olursun,
İçim parçalanıyor
Damlayan her gözyaşın,
Kalbime saplanıyor.
Ağlama damlamasın
Sabah oldu güneş doğdu evime,
Sevdanın kokusu sindi tenime.
Boğaz kenarında elin elime,
İstanbul’u gezmek istiyorum ben.
Saçını savurup esen rüzgarla,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!