Cehenneme Odun Toplamak Şiiri - Kaya Su

Kaya Su
16

ŞİİR


5

TAKİPÇİ

Cehenneme Odun Toplamak

Ben, uykusuz bir sayfayım, kalabalık bir kitaptan kopmuş.
Bütün kelimelerim dilsizdir, duyamayabilirsiniz.
Tek nefeste bitmeye meyilliyim ama okunmayacak kadar gereksiz, anlaşılmayacak kadar da yersiz yazıldım.
Buruşuk satırlarımda yıkılmış bir dünya, üst üste çökmüş kara bulutlar;
bulutlar arasında gökkuşağı… bazen var.
Sadece bazen, işte.

İç içe geçmiş sanrılar, hayaller, kırgınlıklar, umutlar...
Şiir yazılası boşluklar, boşluklara izi düşmüş anılar.
Kimi kindar, kimi güleç, çoğu ağlak...
Öyleydi, geldi, geçiyor.
Ve geçen her şeyden kalan bir ürperti:
Ben üşüyorum.

Şimdi boş verin beni, elbet yanarım bir gün ben de.
Zaten yeterince odun topladım o “cehennem” dediğiniz yere.
Dediğiniz diyorum çünkü daha hiçbiriniz gitmediniz...
Gitmeyi de hiç düşünmediniz... ki gerek yok aslında.
Yani... dönüp baksanıza etrafınıza,
etrafınızda yanan onca cana.
Bakın, dönün sağınıza; muhakkak görürsünüz,
adı güzelleştirilmiş ve kanun edilmiş bir illetin
sebep olduğu çığlıkları, gözyaşlarını.

Biraz daha bakın uzağa...
Uzak dediysem çok değil, burnunuzun hemen ucuna...
İşte, orada duruyor bir kadının yıkılmış umutları.
Yıkmış işte, bir et parçasına güvenmişin teki.
Ve bir de marifet deyip erkeklikten sayıyor,
kesilesice elleriyle atılan tokadı.
Senin haddine mi ulan, benimle aynı kefeye girmek?

Affedersiniz, serseri bir kelime kullandım demin...
Hatta affetmeye devam edin, ben daha çok serserice şeyler söylerim...
Çünkü tutsam da dilimi, durduramam kırık kalemi —
o da en az benim kadar serseri.
Yani haksız da değil sanki...

Ölüyor köşeyi dönmeden daha,
ayaklarının altına cennet serilmiş biri... acaba saçı uzun diye mi?
Aynı köşeye benzer nice yerlerde
ve aynı izlere benziyor başka kanların rengi...
Ulan, saçı uzun diye mi?
Affettiniz değil mi, kullandığım yine aynı serseri kelimeydi?

O saçlardan yağlı bir urgan yapmak gerekli.
Cellat beni seçin… ya da serseri olan herhangi birimizi.
Şu kürsüde oturmuş ne dediğini bilmez,
eli çekiçliye bakın; bari elinden şu çekici alın.
Yani "hak" demiş, hak konuş...
Ama çok konuşmayı sanmış bunlar,
hak olanı konuşturmamışlar...

Ya Hak... kızma sakın bana,
sen benzettin beni kendi sıfatlarına.
Ve hak dedin ki:
"Haktır, suçu olmayana yapılan zulmü cezalandırmak."

Bir de sokakta bıraktığı oyunlarda kalmış aklı...
onun da mısır örgüsü saçları ve
şimdiden elinden alınan oyuncakları özlemiş.
Ellerine al sürmüşler,
beyaz bir belaya sarmışlar...
Bence o saçlardan yağlı urgan yapmalı.

Ben daha çok söylerim.
Ama siz önce vazgeçin,
öldürmeyin artık masallardaki kötü karakterleri,
onların bir suçu yok, onlar hep yazarın eseri...

Bu olanlar, yazılanın…
Yazılanla emredilenin tam tersi.
Şimdi dönüp bakın önünüze;
olacak çok şey var, durdurabilirsiniz ellerinizle.
Ya da odun toplamaya devam edin cehennemlerinize.

Kaya Su
Kayıt Tarihi : 23.6.2025 14:45:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Vicdan notudur.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!