Canım İstanbul Şiiri - İbrahim Necati Günay

Yedi tepe üstüne özenerek kurulmuş her gören bir yerine candan vurulmuş,
Üzerinde bir çok medeniyetler yerleşmiş, en son Fatih Sultan Mehmet Fethetmiş,
Boğaz denince akla gelir, Bebek ve Aşi’yan, ömrüne ömür katar İstanbul’da yaşa'yan,
Kuğular salınır mavi derin Marmara’da, aşıklar kavuşur yeşil diyar'ı Çamlıca’da,
Mendiller atılır, sandallar çekilir mavi Göksu’da, midye tava yenilir Hisar’da,
Çay içmeye gidilir güzel Moda'ya, sevgililer el ele gider beş adaya,
Ana toprağıdır erenler diyarı Üsküdar, sahilin de Şemsipaşa çifte kayalar,
Kıvrımlı sahillerine vurur azgın sıra sıra köpüklü dalgalar,
Nadide boğazın da balıkçılar karşılıklı ağlarını birbirine atıp saralar,
Bahçelerin de devri laleler, mor menekşeler ve rengarenk güller açar,
Dallarında rengarenk bülbüller öter, seni seyreden kendinden geçer,
Her köşesinden yükselir ince minareler ve ürperten ezan sesleri,
Saraylarında, dünyanın yedi düvelinden gelen sanat şaheserleri,
Dört bir yanı sarmış incecik sur gibi nadi de kemerler güzel belini,
Sevmeye, gezmeye, yaşamaya doyamıyor insan bu taze bakir gelini,
Nice gemiler seyirine daldı demir attı ve aldı bu nadi'de liman'dan,
Senin uğruna ne ocaklar söndü, ne insanlar vazgeçti tatlı canın'dan,
Şarkılar, şiirler yazılır ve söylenir asırlar dır efsane efsane olan adına,
Toprağına taşına doyum olmaz senin gibi güzelin güzel olan tadına,
Asya’yı Avrupa’ya bağlar, göremeyen ağlar boğazında, çifte gerdanlık,
Dünyada teksin, hep öyle kalacak sevgin değişilmez, binlerce yıllık,
Canım İstanbul.