Korkularından boğulduğun an
çekiyor seni geçmişin
o bildik ölümlerine.......
Toy bir çocuğun,
İlk öpüşü gibi
titriyor dudakların..
Uçurumlardan yuvarladılar
Tenim küstü, dilim sustu
Parçalara bölündüm........
Sindirdiler, kahpece
Dizlerimi çökerttiler
Ceviz kabuğu yapıştırmışlar
.......küçük tekirin ayaklarına.
Merdivenlerden kaydıkça
........................tık tık pıtttt
Çocuklar kahkahalar koparır.....
Sen de oyna rakkase
Ve tanrı erkeği yarattı......
Bordoya çalar rengi aşkların.
Reyhan kokusu yayılır, saçlarından
okşadığı parmaklarına.......
Avuçlarında öksüz bakışların
Öldüğümde gördüm seni
Plaza gözleri sarkıyordu şehrin uzaklardan
Bozkırlarda koşuyordu
Aşkın o komik iç gıcıldayan sesi
Uzattım ellerimi
Boğuk bir hırıltı gibi vurup geçti
Kaç kere aldanıp düştüysen, o kadar aşıksın yaşamaya
sancılı iklimlere uzanır nefesin
bu şarkıyı hep güzel söylersin
Gergefinden dökülür iplikleri kederli yanının
kasıklarına vurur beyaz çarşaflarında
Aşk ki erdemsizce
bir yaşamın içinde
seni yıldırmak için vardır.....
Ne kadar yaşarsan, fazlaca alır...
Boşsan, yoksan, yoksayılırsan,
hani kaybolmuşsan
Dün gelmemişti,
jartiyer şehvetleri vardı,
kara gölgelerinde sokakların.
Mühürlenmişti bilekleri
çocukların,
bu yüzden ya, bütün sokak lambaları
Lohusanın üşüyen teniydi,
dokunduğunda ellerim...
Uçurumdan izlediğin
benim gözlerimdi.....
Tut gözlerimi sevgili,
hangi nehir tertemiz akar ki......
Sonra sen geldin, acıkmış bir kedi yavrusuydu yüreğim, doymak bilmeyen. Sonra, sonra çok geldin. Bir zaman sonra uykumuz geldi, uyuduk. Sere serpe, karnı tok, sarhoş bir aldırmazlık çökmüştü yüzümüze. Sonra yine geldin, Kızılırmak tersine tersine aktı, kirlendik, tükettik, bitirdik,kan revan içinde. Ölü baykuşlar avladı avuçlarımız. Tutmak istedik, sıkı sıkı, leşlerin boynundan, kıyamadık parçalamaya, saygılı olmak zorundaydık, altı üstü bir leş olsada. Sonra, hani ya sonra, saygıya kıydık, tokluğumuza ve birbirimize kıydık, birbirimizi vurduk.. Sonra gittin, gözlerinde mayhoş bakışlar ve umarsızlığınla gittin.....Sonra kimseyi istemedi evimin duvarları, kirecine tuz kattım, sürdüm sürdüm bütün uzuvlarıma, çıkama ki içimden ettiğimi bulayım.
Sarhoştun bakışlarıma, yürüyüşüme kurban, gözlerime her dem vurgundun. Bitişim istikrarsız, iktidarsız. Senfoniler çalıyor yüreğimde, beşinci mevsimde buluyorum gülüşünü, uzandıkça yüzüne, uzaklaşıyor sesin. Akbaba olup saldırıyorsun sonra, hadi diyorum ye, parçala, lime lime et beni.Seninle olmadı, sensiz beterim, beterden de beter. Sonra kendime bakıyor gözlerim, iğrenç bir tokat çarpıyor yüzümün ortasına, vuruyor vuruyor, vurrrrr....Misketlerimi ver diyorsun, vur...Rengarenk dağılıveriyor gözlerinin önünde, kırmızı yeşil sarı...sarı lacvert...en büyük fener diyorum cıvıtıp, bakmıyorsun suratıma, bozuyorsun oyunumu........Hadi gül, gül be bir tanem...Trenler Sincan’ a kalktı bu gece, vapurlar İstanbul’u parçalıyor bas sesiyle. Nato zirvesi hiç bu kadar memnun etmemişti beni, diyorum. Yollar kapanmış, geçit yoktu,.kaçamamıştın. Yarın kaçabileceksin, yarın gitme demiyeceğim. Misketlerimi alıp sokaklara fırlatıcaksın, çocuklara bayram olucak, bense yenilmiş olacağım..........
Bir tokat daha patladı kapı aralığından, gittin. Ağlıyamadım, gitme diyemedim, mutlu olacak mıydın yüreğinde tokatlar birikmişken, için boşalamamışken........Şimdi, kumrularda ayak seslerin, parkın ortasında bir yerlerdesin, ihtimal ki, gözlerin morarmış ağlıyamamışsın, ihtimal ki, herkesi sıraya dizmiş, slogan atıyorsun çocuklar için, analar için, mahkumlar için, bir provakötör giriyor aramıza, seviş benimle, diyor, susuyorsun........Kendin için susuyorsun.
Sevgili Canan Ücre'in siirlei kalbimi acitsa da siire sarilmis dizeleri, beni umutlandiriyor. Siir yaziyorum diyenlerin icinde az bulunan, parmakla gösterilebilecek birisi olarak görüyorum.
Siirlerini okumak bana ayri bir zevk veriyor.
Iyi ki tanimisim Canan Ücer i
Sevgilerim Canan a ...
canan üçer'in biyoğrafisini nereden bulabilirim?
yardımcı olurmusunuz lütfen?