Ben bir lamba bulsam,içinden cin çıksa,
“Bana üç dilek söyle,gerçekleştireyim.” dese.
İlk önce tüm dünyaya barış dilerdim.
Çocuklara armağan ederdim.
Cin bunu yapsa,ikinci dileğimi sorsa,
Şu karşıki dağlar ne acayip,
Büyük ama uzak…
Güzel kokan çiçekler dolu belkide,
Belkide bilinmeyen birçok güzellik saklı içinde…
Şu karşıki dağlar ne güzel,
Senin gözlerine ben sevgiyle bakarken,
Sen neden gözlerini kaçırıyorsun?
Yeter ki bir kez duyayım senden,
Yalandan “Seviyorum” desen,yetecek bana.
Ben sana sevgimi söyleyemem ki,
Yalova Limanı’ndayım,
Unuttum herşeyi kayıplardayım.
Gidiyorum buralarda,
Unuttum dünleri yarınlardayım...
Ey gözünü sevdiğim İstanbul,geliyorum!
“Minik kedi,minik kedi,”
Kedi de “Efendim? ” dedi.
“Gözlerin neden parlıyor? ”
“Gece görmem için.” dedi.
“Minik kedi,minik kedi”,
Ne anılarım geçti içinde,
Ne hüzünlerim,mutlu günlerim...
O buz gibi sınıfların sıcaklığında bitti gençliğim.
Okulum,biricik okulum.
Şimdi duydum ki yıkacaklarmış seni,
Yine yağmur var İstanbul’da,
Yine sen geldin aklıma.
Kim bilir şimdi neredesin,ne sevinçlerdesin...
Ben buralarda sensiz,mutsuz,
Sen belkide birlikte gezdiğimiz yerlerdesin...
Benim fikrimde sen,geçmiş günlerdeki o güzel gözlerin.
O güzel günleri yaşadık ya senle;
Ben çok mutluyum mutlumusun sende?
Sen hiçbir zaman beni sevmesende,
Sensiz yaşamak haramdır bana!
Gözlerin aklımdan hiç çıkmıyor ki,
Çocukluğum geçti gurbette,
Bir gün,bir gün döneceğiz memlekete elbette.
Ayrılık varmış kötü kaderde!
Köyümün kokusunu özledim...
Çocukluğum geçti gurbette,
Taş köprüsü,Şadırvan’ı,
Her yönüyle bir başkadır Prizren.
Osmanlı’dan kalan hatıraları,
Bugün hala yaşatıyor Prizren.
Kalesi,camileri,hamamı,
Mükemmel,tebrikler...
Mükemmel,tebrikler...