Önümüzde sıradağlar uzanıyor usulca,
Gökyüzü evimiz yolculuk boyunca,
Yağmurlar, dolular yağıyor gönlümüze,
Ordular hücum ediyor kalplerimize.
Günahı boynuna ölümsüz sevgilerin,
En büyük çileler doğarken zorluklardan,
Bitmek tükenmek bilmez yakarışlar.
Uğultulu müzikler yükselir koruluklardan,
Yapraklardan süzülür kara kışlar.
Vicdandır bizi canavarlıktan alıkoyan.
Yalnızlık sardı yine dört bir yanımı,
Akar kelimeler sitem ederek dudaklarımdan,
Bir selam ver iyileştir her bir anımı,
Gönlüme ver geçmişimi en çok hatırladıklarımdan.
Sessizlik sensiz perdesiz bir ev,
Bir güzel düş gibi duruyorsun karşımda.
Uzanamıyor kollarım, görmüyor gözlerim.
Gül kokusu gibi durmadan tütüyorsun burnumda,
Yapay değilsin, gerçeksin yalan değil bu sözlerim.
Dokunmadan da hissediliyor varlığın,
Gözler bir silah olsaydı eğer, önce beni vururdu kalbimden.
Bana ateş et ki, dağılsın kırık hatıralar gönlümden.
O bakıştır ki beni darma duman edip yollara düşüren,
Bir hayalin ardında peşi sıra sürükleyen, Mecnun'a çeviren.
Bu sessizlik çöl rüzgarı bana,
Esmiyor ama dokunuyor ruhuma.
Bir vahadan içiyorum kana kana,
Gecenin yalnızlığı kıvrılıyor yanıma.
Yaşıyorum hatıranı her an düşlerimde,
Nedir bu üzerime atılan balık ağı?
Usul usul dünyama yaklaşan bu dert çağı.
Ben ki anlattığımı sanıyordum belleğimden,
Unutmakla kurtulurum sanıyordum geçmişimden.
Lümpenlik çağında ağlayan bir çocuk gibi,
Bir kuvvet, sert esen bir rüzgar gibi itmeli beni,
Korkuyorum bir hiç uğruna kaybetmekten seni.
Durgun sular gibi akıyor ömrümden geçen seneler.
Özlem dolu hatıralar hep aynı nakaratı yineler.
Bitti sanıyorken başlar bu dünya,
Ben ki okyanusta bir adayım.
Sen ise kokusu burnumda tüten bir sardunya.
Çok önde sanma beni, hep arkalardayım.
Meczup bir aşkın peşindeyim,
Sen de herkes gibisin bana bakarken,
Gözlerin ışıltısız ama meraklı inceden.
Çekiniyorum güneş batar, bulutlu havalarda kalırız baş başa diye.
Soğuklar sevdasıdır yalnız uzun yaz günlerinin.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!