1954 Arpaçay/Kars doğumluyum.
Başkalarını eleştiridiğim kadar, kendimi de eleştirmeye açığım. Nitekim, Aklıma Şaşıyorum adlı şiirim, kendime eleştirimdir.
Zulüm kimden gelirse, kime gelirse gelsin, mazlumun yanındayım.
Daha sekiz yaşımda tanışmıştım seninle
Hadikatüs-süade vardı naçiz elimde.
Leyli vü Mecnun'u sonraları okudum
Hayatı ilmik ilmik senin ile dokudum.
Rüzgar sert estikçe ummanda yüksek dalgalar oluşturur. Yükseldikçe dalgalar; rüzgar fırtınaya dönüşür, tayfun olur! Gönül ummanının kopardığı fırtınalar ne büyük yaşam gemilerini koca dalgalarda savurup, ıssız koylara attı.
Toprak, hava, su ve güneş fidanlara can verir. Zaman,ağacın bekçisi gibi onu korur ve kollar.Tomurcuklar filize, yaprağa dönüşürler.Serpilir, büyür, kocaman dallar olurlar kendileriyle büyüyen gövde üzerinde güç, kuvvet ve işlev kazanırlar.
Nice insanlar gördüm güç ve iktidar sahibi kendi çapında! Gönül deryalarında dalgalar yaratan fırtınalar kopar mıydı bilinmez. Ama kendi gelecekleri için ne filizleri, fidanları dalları kırdıklarını, hatta ağaçları gövdelerinden söktüklerini gördüm. Toprağın, havanın, güneşin ve suyun emeklerini hiçe sayarak.
Ne sanım var ne de adım
Ne arzum ne de muradım
Duyulmaz sesim, feryadım
Yad oldu yaran ahfadım
Sattım savdım bütün değerlerimi
“ Bir hiç” olmaktan yorulmadım
Böyle mi olmalıydın?
Başına buyruk!
Yıktın bütün kendi değerlerini...
Yerle bir ettin tüm inançlarını...
Oysa sen,
Hep içine kapanıktın yıllarca!
Bir rüya gibiydi hayat, geldi uçup geçti gitti
Dönüp baksak arkamıza, nice badireler aştık
Çile dolu günler aylar, kaderimiz miydi sanki
Gece gündüz mücadele, kendi kendimize şaştık
Gönüller kırmadık şükür, ettiğimiz kendimize
Yaz ortasında,bir damlacık suya hasret
Kuruyan dudaklara
Yağmur damlacıkları gibidir,
Sevgi...
Sevgiyle beslenir ümitler...
Sevgiyle çoşar,
Bir gariplik var sanki
Anlatmak mümkün değil, inanki
Ruhumu çoktan kaybettim
Çarkı yaman dönen bir devran ki
Candan ayrıldı canan ki
Yürüyen kuru cesedim
İçimde bir hüzün var bugün,
Çoktan beri dargınım kendimle...
Ama yüreğimde ki sızı beynime vuruyor.
Oysa çok severdim renkleri.
Sarısıyla, beyazıyla...
Zifiri karanlık, ağarmaz günüm;
Bu nasıl bir devran, bu nasıl dönüm?
Zeybeğime ölüm; millete zulüm!
Zeybeğimi unutmadı bu millet;
Hüseyn-i davada şehittir elbet!
Gözümde canlandı yine o Kars'ım
Ey doğduğum toprak, iyi ki varsın!
Kalbimde yara, dilimde hece
Hasretin içimde gündüz ve gece!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!