Çıktım baktım yükseğine,
Ne güzelmiş benim köyüm.
Yalçın sarp bir kayalığa,
Yanın vermiş benim köyüm.
Doymadım köyüm tadan
Ben köy çocuğuyum, doğduğum köye
Gitmeyince beni tanıyamazsın.
Adam boyu yağan karın altında
Yitmeyince beni tanıyamazsın.
Gel de anlatayım kendimi sana
Ayrılıkta azap vardır, unutma!
İlahi kelâmdır, yabana atma
Nefret denen duygu zehirdir, tatma
Gelin bir olalım, diri olalım,
Birleşmeliyiz ki, iri olalım.
Vatan, millet deme sakın!
Horlar seni bu insanlar.
Orta yerde tek başına,
Korlar seni bu insanlar.
Dürüstlüğün yok değeri
Her yalnız anımda sırdaşım oldu,
İçimi kâğıda döktü bu kalem.
Kimi eğlendirdi, kimi güldürdü,
Kimi yaraya tuz ekti bu kalem.
Ne olup bittiyse her şeyi gördü
Çocukken büyüklere imrenirdim,
Ben de çabucak büyüsem derdim.
Büyük olmak öyle kolaymış sandım,
Dertlerin altında ezildim kaldım.
Eksilmez hayatın cevr ü cefası,
Âşık, maşukunu bulmayınca dost.
Olmuyor âlemin zevk ü sefası,
Sen yanı başımda olmayınca dost.
Ayrılık olunca kesilmez feryat
Yüreğim yaralı, çilem bitmiyor
Kim dindirir benim sızımı dostlar?
Bir yel esti Garp’tan, kırdı dalımı
Kurt kemirir oldu özümü dostlar.
“Çağdaşlık(!)” ateşi düştü yuvama
Günbegün çoğalır milletin derdi,
Şekva arttı, huzur hitama erdi.
Tarihe baktıkça içim kabarır,
O ne saltanattı, ne günler vardı!
Döndüm baktım şu âleme,
Yaşanacak hal kalmamış.
Bahçeleri talan olmuş,
Koklanacak gül kalmamış.
O kazanır, el yer balı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!