Cahil Ve Aptal İnsanlarla,

S- 7- 188,
Cahil Ve Aptal İnsanlarla,
CEHİL VE APTAL İNSANLARLA, AYDIN BİLGE VE KAMİL İNSANLARIN FARKLARI:
Cahil ve aptal insanlarla, aydın, bilge ve kâmil insanların farkları:
Aydın, bilge ve kâmil olan insanlar, ileride yaşanacak, olumlu ve olumsuz olayları görür,
olaylar daha oluşmadan, yaşanmadan, tedbir almaları için
Ülkeyi yönetenlerle, toplumlarını uyarır.
Örnek; Mustafa Kemal’in GENÇLİĞE HİTABESİ VE BURSA NUTKU, buna en güzel örnektir.
Cahil ve aptal insanlar ise:
Olumlu ve olumsuz olaylar yaşandıktan sonra görür,
İş işten geçtikten sonra bin kez pişman olduğunu söyler.
Bu pişmanlığın ne toplumuna ne de kendisine faydası olur.
Örnek;
Türkiye’nin bu gün içinden çıkılması çok zor olan durumlara düşürülmesi gibi,
Buna sebep olanlar bellidir.
Frankenstein örneği,
Kendilerinin yarattıkları canavarlar kendilerini yedikleri gibi,
Ülkelerine de telafisi imkânsız zararlar verdirirler.
Yalanlar, iftiralar yaşanan olayların üzerlerini belki de bir müddet kapatmış olsa da
Güneşin balçıkla sıvandığına tarihler tanık olmamıştır.
Baskı, zulüm ve çıkardan kaynaklı yüzlere gülen sahte dostluklar, sevgiler,
Bu tür yöneticilerin değerleri, hükümranlıkları, bittiği an,
Öyle bir öfke ve nefrete dönüşür ki bu öfkenin, nefretin ve halk selinin önünde,
Dünyanın hiçbir karanlık güçleri duramaz, dayanamaz, silindir gibi ezer, siler, süpürür geçer.
Aydın bir şair olarak, vatanını, milletini, cumhuriyetini, laikliğini,
Bayrağını, bağımsızlığını, özgürlüğünü, ülke ve dünya barışını, kardeşliğini,
Yunus felsefesi ile her yaratılanı yaratanın hatırına hoş görüp, çıkarsız seven birisi olarak,
Ülkemizin bu karanlık günlerden kurtulması ancak ve ancak,
Atatürk’ün gösterdiği muasır milletler hedefine en kısa zamanda ulaşmakla mümkündür,
Başat istemlerim arasında, adaletinin terazisi doğru ve tarafsız tartan,
Özgür, bağımsız yargıçları olan, vatandaşlarının güvenini yeniden kazanan,
Suçsuz insanlarını hapislerde tutmayan, yolsuzluğu, hırsızlığı, onaylamayan,
Vatandaşlarını mezheplerine, ırklarına, görüşlerine göre ayrıştırmayan,
Türkiye’yi tarafsız yasalara uygun, adaletli yönetecek bir yönetici düşlüyorum.
Tüm siyasilerin akıllarını başlarına alıp, bu kötü ve karanlık gidişata
Hep birlikte çözüm bulup dur demelerini diliyorum, arzu ediyorum.
Bu arzu istemlerimin bu ülkenin tüm yurt sever, barışsever aydınlarının da
İstemleri, dilekleri, olduğunu biliyorum, inanıyorum.
Daha da geç kalmadan, vatanını, ulusunu, barışını, tüm insanlarını seven,
Bu yazımı okuyup dersler çıkaracak yöneticiler arıyorum.
Son söz olarak tüm siyasilere bir dörtlüğümü de sunmak istiyorum.
Ey siyası, gör siyasi, çözümler koynundadır,
Seksen milyonun vebali, sizlerin boynundadır.
04- OCAK- 2016,
EĞİTİMCİ ŞAİR FAHRİ BULUT RIZAZADE.