Öyle 20 sene önce atılmış temellerin inşaatını bugün biz bitirdik havasıyla kürsülerde esip gürlemek değildir bu. Öyle kurs açılışlarında partili fanatiklerinin dışında “dünya gözüyle bir başbakan görelim” meraklılarının karşısında aldığınız eğitimin hatiplik tarafını iyi kullanarak atıp tutmak da değildir bu. Bu Cumhuriyet tarihinin en büyük kitle hareketidir. Şimdi dersimiz bu diye sizleri ortaya davet edenler ise hangi elbise içinde olurlarsa olsunlar bunun adı demokrasidir işte. Ve ne kadar saklarsanız saklayın değiştirmeye çalıştığınız yaşam biçimine karşı gösterilen bir başka karşı duruştur.
Şimdi hükümetin ve başbakanın sert yanıtlarından, askere karşı dik duruşlarından söz ediliyor. Hangi sert yanıtmış bu: Cemil Çiçek bey “genelkurmayın bu beyanatının hükümete yönelik olduğunu algıladık ”demesi mi? Bravo yani, herhalde beni kastetmedi o beyanatı ile Genelkurmay. Hangi dik duruşuymuş başbakanın, “süreç aynen devam edecektir” demesi mi? Bunun adı dik duruş değil, halkın söylediğinden bir şey anlamamak demektir. Brüksel dışında nereden alkış alacak halka rağmen sürecin aynen bu inatlaşma ve kendi demokrasi anlayışına göre devam etmesi. Görmüyor mu meydanları, sokakları, Başbakan gelse de bizde alkışlasak bu dik duruşunu demek için mi toplanıyor milyonlarca kişi oralarda.
Eğer yeniden tanımını yapmaya çalıştığınız laiklik gibi demokrasiye de bu aralarda yeni bir anlam zenginliği katmamışsanız o zaman kafa kafaya verip kapalı kapılar ardında, kim bilir ne pazarlıklarla ortaya sürdüğünüz isim, önünüzdeki tereyağından kıl çeker gibi seçilemedi diye demokrasi elden gidiyor feryatları ile ağlamak boşuna ve anlamsızdır . Demokrasi budur işte. Çoğunluk çıkmış meydanlara ve söyleyeceği ne varsa söylüyor. Neden gocunuyorsunuz. Hodri meydan deniyor size, hadi buyurun bakalım. Bırakın dik durmayı, sert yanıtları filan, öyle efelenmeler, ananı da al git demeler, askerlik yan gelip yatma yeri değildir demeler, bindirilmiş kıtalar tarafından yanıtlanıyor işte.
Şimdi yapılması gereken bir tek yol var önümüzde. Parlamento dışından, toplumun istisnasız bütün kesimlerinin sıcak bir taraf bulup elini uzatacağı bir cumhurbaşkanı adayı bulup ortaya çıkarmak. Bir bilim insanı, bir sanatçı, bir ekonomist kim olursa. Yok mu yani koskoca ülkede “yollarda beraber yürüdüğünüz üç beş kişinin dışında” kimsecikler. Demokraside dayatma olmaz …Sonra seçim barajını düşürmek ve her kesimin belli oranda temsil edilebileceği bir parlamento oluşumuna yol açabilecek erken seçime gitmek. Toplumda gerilim böyle düşer, demokraside gerçekten savunulacaksa böyle savunulur.
Cevat ÇeştepeKayıt Tarihi : 30.4.2007 11:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu bir demokrasi sınavıdır ama ne yazık ki halkın kendisi değil demokrasiyi işine gibi gelenlerin sınandığı bir sınav...
çağlayan'daydım bende. cok kaliteli milyonlar vardı.
şişli bld. otobusu dibine kadar ilerledim
Bu bir demokrasi sınavıdır ama ne yazık ki halkın kendisi değil demokrasiyi işine gibi gelenlerin sınandığı bir sınav...
ve tarihimizin hiç bir döneminde yaşanmadı denilen acılar bunlar... bu 'ne yazık ki' demeye direnişin taşıdığı... yüreğinize sağlık
sevgim, saygımla
İsmail Uysal Özden Özgür
TÜM YORUMLAR (6)