Çağla Şiiri - İbrahim Çelikli

İbrahim Çelikli
1151

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Çağla

gene böyle bi bahar günü

Gısır o(ğu) llarının düğünü var

gari hangısınaydı bilemeycen

geşmiş gün

Kazim; “-Alisana(ğa) ” demiş

“-bi oyun edivi de

ortalığı bi şenlendirelim

“-golay goçum emme,

zati i(n) sannarın garnı aç

aç ayı oynamaz deyen boşuna dememiş

emme gel bakalım bi tingozalık düşünelim”

“-ge(n) şler ge(n) şler gelin bakayın

çelenden atlayamayanı

esgere almacaklar

gürpedek öte yandayız”

“-hinci bu dardağanın altındahı Sarı Üseyinin

ev yappdığı yenin bitişiği gari

önüşe kendi, arkasından heleşenkleri

çelenden hümbüldük[1] payamlığın işine”

elebaş Garahaççanın Alihsan

“-herkeş payamlara” dedi

nere valla erkeğsen payama ağma[2]

elinde gocaman bi pinar kımçısı zopa

arkada ğalanın gıçına, ileri ğedenin burnuna

“-ça(ğ) ladan yeyenin ebesi ölsün”

bakdı olca yok

“-gayınnası ölsün”

bakdı kı

evli olannarın ebi-cetdinin[3] aldıracağı yok

millet avırtlarını[4] dağıdacak

“-cepleri doldurup aşşa inin

ceplerini doldurmayana

ve de en arkaya galana

yapca(ğı) mı ben biliyon

topal eşşek sudan gelesiye,

cici borusuna çekerin valla

demedi demen

bi yandan da düğün ya

güpürdümüne de(v) şiriyoz valla

iresmen payamları yüledik[5]

ça(ğ) la da nası ça(ğ) la

gevrek, çit işli,

kütür-kütür,

sanki Gökçe Mamıdın gayfada sattığı pasda

hani lokum gutusunda getiriyoda baklafı dilimi ğibi

lokum tozunun içinde..

aynı mitli öyle

bi elinde bi yoğurt kesesi,

ötekinde duz çıkısı[6]

keseyi ça(ğ) layınan doldurdu

seninki

“-yallah orta yere”

derine-demez zapıradak düşdük

gene arkada galanın gıçına

(y) etişdiği yerde

indiriyo neremize gelise

fırıldak ğibi döndürüyo bizi ortalıkda

bizim gaçışdığımızı görenner

davılı filen goyvudu

bedafa seyir,

toplaşdılar başımıza

bizi çömdürdü

yalabığın[7] birinin eline vermiş duz çıkısını

avcımıza bi piske duz

yeri dıkkaklamaya başladı bunnar

arkasından biz

hep bir ağızdan

“-uşdu uşdu uşdu uşdu uşdu! ”

Alisan

“-guş uşdu! ” deyo

hepiciğimiz

“-guş uşdu” deye

ellerimizi galdırıyoz yokara

“-guş uşmadı” deyo

“-uşmadı” deyoz

ellerimizi galdırmayoz

uşdu deyen yanıyo

endiriyo zopayı

Allah yaratdı demeyo valla..

zopaya

“-uşmadı dedim” deye itiraz eden

yeyo zopayı

ardından zılgıdı

“-valla az vurdum, yüz verdi[8] deye

asdarını isdeme esgidirin şartlar şart ossun”

olmadı yannıbaşındakına

uşdumu dedi, uşmadı mı dedi

“-bilmeyon” deyene zopa

“-uşdu dedi” deyene zopa

“-adam uşmadı dedim” deyo

“-uşmadı dedi” deyene zopa

“-benim kula(ğı) m sağır mı

sen bana ağman[9] mı asıyon”

nere etiraz ediyon boba

“-yok elini galdırdın”

olmadı

“-kaldırmaya yeltendin[10]”

gürzü vermişiz puştun eline

Hazratı Alinin Zülfükarı ğibi

sağı da kesiyo solu da

önüde arkası da

ucu da dipçiği de

her yanı kesiyo

yanılana zopa,

bilene ça(ğ) la

duza banıp yeyoz,

duz geş galısa duzcuya

duza banmadan yeyene zopa

bu ğarada bir keş gişiyi daa

zopaynan yanımıza ğatdı

davılçılar geldi bize deve güleşi havası çalıvırıyo

bi hareketinen onarı susduruyo

olmadı daha fızlı tambıdı tambıdı

derkene bizi perem-perem dağıtdı

efratın yediği ça(ğ) la

burnundan geldi valla

irezil olduk yabancılara

elaleme, eleğüne

gucanda çocu(ğu) olan da

beş yaşındakı çocuk da

cemi cümle herkeş dıkgaklamaya başladık yeri..

“uşdu uşdu uşdu uşdu”

biz hep bir ağızdan

“-uşdu uşdu uşdu”

o dövam ediyo

“uşdu uşdu guş uşdu”

biz yamacını deyoz,

“-guş uşdu”

“uşdu”

“uşdu uşdu guş uşmadı”

“uşmadı”

uşdu deyene de kötek,

elini galdırana da

ötekinnere çala[11]

almayana zopa

yemeyene zopa

duza banmayana zopa

etiraz edene iki ğatı

Deli Dumrul hesabı

“uşdu uşdu guş uşdu”

“-guş uşdu”

“uşdu uşdu, gaz uşdu”

“-gaz uşdu”

“uşdu uşdu laz uşdu”

kimi “-laz uşdu”

kimi “-uşmaz”

elini galdırana zopa

uşdu deyene zopa

“uşdu uşdu ördeğ uşdu”

“-ördeğ uşdu”

“uşdu uşdu bardağ uşdu”

“-uşmaz”

uşdu deyene zopa

yanılıp-yenilip elini galdırana zopa

ötekinnere çala

almayana

yemeyene

duza banmayana

oyuna gatılmaya

zopa da zopa

dayakdan gurtulannar

gülmekden yere yatıyo

yere yatannara çıbı(ğ) ı endiriyo

gassığımız çatladı valla

kendi de har soluğa gardı

zopayı Alibe aldı

birezi dağılmaya ğakdı

Alibe

“-durunn! ”

“dık dık dık dık”

sonura biz

“-dık dık dık”

yapışdı Bocut Kaziminin goluna

“-adın ne”

“-Kazim”

“dık dık dık dık”

ardından biz el birlik

“-dık dık dık”

havsizden goluma yapışdı

“-ne yersin! ”

“-ekmek”

yedik köteği

Adilin Arif

“-aş”

endirdi sırtına

Sarı Yaşar

“-çala”

“-albakalım” dedi

bir kaş dene daa çala

oda yandakınnara üleşdirmeye gakdı

sırtına zopayı yedi

“-n’etdim yau”

baldırına

“-kendin ye”

“-arkadaşım”

depesine!

sakınınca kıçına!

“-gazansınlarda yesinler”

“-ee sen vermeyon”

“-demek kiyne nasip değilimiş”

endirdi gıçına

“-verisen nasib olacak”

“-öyleye isdesinner

sen onnarın abıkatımın[12]”

Sarı Yaşar’a bi da

olmadı bi daa

“-Allah onnara ağız dil vermemiş mi”

iki taha sardı sırtına

“-ya hinci neye vurdun”

“-len ben senin ehtiraz etceni bilip durun”

iki taha

“-hesap mı vercen boba”

gıçına bi ta

“-deden Fezullah ğibi her boka garışma”

“-o benim gayınım”

indirdi bi taha

“-Depetürkoğlu’nun

belasını üsdüne alma

Bolatanın[13] kaç yıldır

çiftdikiş ğetdiğinin hesabını da

sana sorarın, valla billa”

gıçına

“-eee üüü ııııı”

yağırnısına

“-abıkatlığa devam mı”

“-ı-ıhh”

“-haş-şöyle”

“-Bolat neyin oluyoru”

“-hiş bişiyim”

“-tabi fakir değil mi”

neresine gelise

“-Semerci neyin”

“-bişiyim deği”

endirceğdi caydı

“-len Menevşenin Hava Müslüman deği mi”

“-müslümaaan”

“-din gardaşı değil misin”

“-haaa”

“-Semerci neyin oluyomuş”

“-hiş bi”

bereket versin etiraftan

“-ülen enişden” dediler de

senin ki ayık dı

hırsınan ba(ğı) rdı

“-eniştem”

“-tamam”

Depetürkün Bolat’a

“-Deli Ali neyin”

“-enişdem”

Melit Ali’ye

“-Sarı Mamıdın Garı neyin”

“-dezem”

endirdi gıçına

“-nerden”

“-anamınan din gardaşı”

“-atma anan Gökdepeli”

“-Hatma Ğelin de oralı”

“-o zaman tamam”

Adilin Amat’a

“-Hoca Melit neyin”

“-enişdem”

endirdi gıçına

“-nerden”

“-garısı din gardaşım”

“-len Hoca Müslüman deği mi”

ayıkdı seni ki

“-agam”

“-tabi zenginnere herkeş saap çıkar

hemi de gardaşlığı gor da

taa garısından yandan”

ondan gapdı Sıştı Kazim

“dık dık dık dık”

ardından biz hep barabar

“-dık dık dık”

birinin goluna yapışdı

“-adın ne! ”

“-Amat”

sırtına endirdi

“-Ahmat decen”

başga birine

“-boban kim! ”

“-İzzet”

bu sefte de piyango Hakkıya çıkdı

önce sırık

itiraza kımçı

sonura yorum

“-anam bili de(ye) ceğdin”

“dık dık dık”

“-hinci dee herkeşin adı yandakı olacak”

arkasından

“dık dık dık dık”

ardından biz

“dık dık dık”

bizi geçiyo emme ne zaman

dönceği belli değil

“-dık dık dık”

“dık dık dık”

en uca varıp dönerken birden

yapışdı en sondakına

“-adın ne! ”

“-Arif” gene zopa

ya yanımda Arif var

“-murat deyceğdin”

“-ee o arkamda”

gene zopa

“-farketmez”imiş

öldük valla gülmekden töbossun

asıl da yabancı olannarın

gaşcak yeri yok

yandakınnarı bilmeyo

adam “-arif” mi dedi

“-bunun adı avilden”

“mehmet” mi dedi

bunun adı memet

olmadı

“gözür decedin”

ipin ucu puştun elinde

gıçımız başımız mosmor olduk

emme çalaya da doyduk

hele o garağol gumandanı

başçavışın yediği zopa

adam o ğüne gelesiye zopa mı yemiş

sırtına zopa inince barabar “-haıgk” etdi

beyninden vurulmuşa döndü valla

bi irkildi

belli kiyne Kazımın serseri olduğunu bilmeyo

herkeş “-heyvah boku yedik”

“-bu ayı hinci çardağı devirecek”

filen emme

Sıştı Kazim’de me(h) remet n’arasın

verip alıp endiriyo

adamca(ğı) z nerden geldiğini anlayamadı

oluna bakdı

bakdı olu da gülmekden kendinden geçiyo

normel garşıladı

gülmeye başladı

herkeş derin bi soluk aldı

neşeye gatıldı

zopa faslı bitince

Sıştı Kazim

“-Kazım Karademir

Isparta,

emret komutanııım! ” dedi

esas duruşunu ğösdertdi

adam “-rahat” dedi

tam da dağılamaya yeltendik

“fürttttt” bi begci düdü(ğ) ü

içi boncuklu olanından, anıttıg galdık

mültezim gelmiş gibi

“n’oldu len”

“-tııp” deye ba(ğı) rdı

Le(y) leg Boladı

bilenner dondu galdı olduğu yerde

birinin elinden gapmış zopayı

vay habarı olmayannarın başına ğelenner

adı üsdünde deli

deli dedin mi bi! orda durcan ya

hani ne demişler ya “-deliye çatma

ya da çatmış bulundun

ne isdeyosa ver gurtul” valla

deli bu valla insaf-meremet etmez

acıyca(ğı) mış bilmez

Deli Bolat deyince

senin bildiğin deliye

ıra(h) mat okutduru valla-billla

öğüne gelene endiriyo pinar çıpkısını[14]

“durun murun”

ondan başkası hareketsiz durcağmış

ne bilelim biz,

insaf-meremet nerde

ipin ucu puşdun elinde

yermin-yememin boba

endiriyo kimin neresine gelise

gıçımızı çıbartdı[15] valla

herkeş memnin

erkeğsen diren

hıncını senden alıyo

yerde alıp havada savırıyo

“bu ğarada başçavış

“-şu benim o(ğ) lanı da

gözel bi benzedivin sevabınıza

acık arpası fazla ğeldi bunun” demedi mi

ben “-yok komutanım o galdıramaz”

dedim

……………………………

bizim oyunnarımız bireş ağırdır”

demeye ğalmadı

adam gatıla-hatıla ğüldü

“-eyi ya işde”

….

“-ülen benim yediğimden

da(h) a ağar değidir haralda” dedi

…………

“-boş verin o eyicene tuncukdu,

zopanın dadını eyicene bi bellesin” dedi

ipin ucunu elime ğeçirdim ya

“-getirin len ordan köy göçüren topunu[16]”

hemen herkeş daşların üsdüne dünedi

senin başçavışın olu samıtdı ğaldı orta yerde

milletin nettiğine bakağaldı,

annayamadı da

öyle ya ne bilsin herkesin basdığı yerde daş var

yahut da yok bana ne

urganı gıvratdım gıvratdım

bunun sırtına yes[17] eder de bi endirisin kiyne

depe-taklak, cumbarlak[18] gıldı ğetdi

“daşa çııık” deye bağırıyollar da

o gatliken annamayo

fe(h) mine varmayo vartanın

“len Allah eyiliğini versin gaş”

ya da bana

“len yeter et

endekini sakat etcen

Allah esirgesin”

bobamın o(ğ) lumu dinine yanayın

ver ediyon köy göçüren gürzünü

seninki tam da do(ğ) rulayın,

gakayın deyo

yandan bi fıldıradıyon

ters tarafa

yanının üsdüne

gakıp da üsdünü silkelemeye

yeltene-ğosa

iniyu sırtına köy topu

yüzünguyu[19] sürçülüp gediyo

nallancak öküz gibi “hank” deyo

olmadı ayaklarının arkasına

düşmedi senderlediyse

urganı bi çekiyon

gıçüstü

valla garnını yırtdırın deye korkdum

bobası ğibi

eni boyundan fazla eşşolunun

arada bi de başgalarına

höyle yalancıkdan

dolaşıvırıyon..

seninki deragap galeyana geliyo

sendeleyip ayağa gakıyo

o ğarada ben,

birileriynen uraşıyomuş gibi

o değilden bir-keş indiriyon

onnarda az başçavış zopası yememişler ki

zortlayan deke ğibi

tünlüyüp de yere filen yatıvırıyollar

herkeş ani-dakike

gurampaya dahıl oluvudu

bakıyon seninki tostoparlak[20] yumbarlanalak

aya(ğa) ğakmış üstünü silkeleyo

herkeş her yerden bağrışıyo

“-daşa ğaç, daşa ğaş”

anlamyo ki

“-len Allap belanı,

sakat etcen endekini”

ben de acıyorun guya

“-daşa çıksın”

seninki en sonunda güçcük bi daşa dünedi

tek ayaklı camız gibi

şemşem gulakları[21] demişsin

horaz ibiği gibi

gıpgırmızı

bi ayağı ötekinin üsdünde

emme ben görmeyon

işin yutdurmacasındayın

aya(ğı) na dolaşdırıyon da bi çekiyon

götünün üsdüne, zırtadak[22]

tombarlak[23] bişiy olunşada

sanısın haşıradak sap ganlısı aşıyo

valla billa.. şartlar şart ossun

gülmekden yerlere yatıyoz

ooof ooooffff!

bakın annadırıkana bile ğözlerim yaşarıyo

derkene bunnar bobalı-olanlı göz-göze ğeldiler

mayıl-mayıl bakıp medet umuyo

başçavış hiş oralı deği

“bana mısın[24]” demeyo

oralı olsa netçek,

elinden ne ğeli,

işde o ğün bobanın oluna faydasının dokunmadığı bi günüdü

biz hüdüdü aşalı,

su köprüyü böleli çoğ olmuş

valla ıçcık da fırsantını ğollayon

höyle birez menzilime ğirse de

esgerlikde gıdemliden, ombaşıdan,

çavışından, başçavışından

yediğim zopaların horsasını alsam deye

bana galısa

o da çakdı manzarayı

dedemin arkasına arkasına dolaşıyo

kendini sipere-sipere atıyo

“-gapba malı kötek[25] böyle bişiy işdecik”

boz eşeği sakındırık[26] eder valla

gene bir iki endiridim emme narasın

horsamı alamadım

bereket elime goz vermedi

valla o(ğ) lunu goyvurup

öğüme gatan etcen[27]

emme narasın

o(ğ) lu debeleniyo gakıyo

bobasına bakıyo

len ha gapberif höyle bobandan yanna gaşda

Nasiretdinin baklafı yemeye gonşuya

garıyı zıpıdalak[28] getdiği ğibi

bobayın yanna bi varıvırayın ayolayı[29]

ondan keyrisi Allah Kerim

daha dorusu Allah ne verdiyse

ben edeceğimi bilirin

senin ki günsüz oğlak gibi olduğu yerde çömüdüyo

garip-garip siftiniyo

eline aya(ğı) na bakıyo

samıt oldu eyicene

netce(ği) ni bilemedi

böylesi işgence görmemiş ki..

gapbamalıı işdee

bobasının olunun elinden dutca(ğı) yer deği burası

sırat köprüsü nası..

burada öyle

bobası hemi gülüyo

hemi de “-oh olsun” der gibi başını sallayo

bakdı takadı-makatı galmadı

bunu goyvudum

bitkinnikden yere yığılıvıdı

emme gözlerinde zopa yemenin partıltısı

valla bi memnin olduy ki”

her yannarı gevşeyvidi

dadı damağından galdı belli

gatıra çekilmiş beygir gibi

“-tabi başçavışın o(ğ) lu deye buna eziyet eden

sümsükleyen olmamışdır”

“-sağol abey” dedi

“-yediği dayak uçu mu”

“-salıvıdığın uçun mu”

bilemecen gari hinci..

bakdım başçavışın yandan biri ğeldi

elinde başçavışın dürülü beyaz mendili

Aşşa Çeşmeye eletividi

“-dinlenividi tabi”

yüzüne su çarpdı, seniki

ha deyinşe kendine gelemedi

emme herkes eyi eğlendi

içimdeee,,, esgerden geleli beri dinmeyen

esgerliğimin taha ilk gününden dut da,

gıdemli erden

son gününe gadar gördüğüm

kime atılısa atılsın

yediğim yemediğim onca dayağın

horsasını almış dinlenik bi vaziyet

içindeydim

iliklerime ğadar

çok şükür bin şükür ya Rebbim

böğünü de gördüm ya dedim

gabil olmuş demek etdiğim onca dovalar…

ölsem gözüm açık getmez..

Irapbım bunu herkese nasip etmez


[1] hümlümek: hünlümek, tünlümek, zıplamak, atlamak, sıçramak

[2] ağmak: tırmanmak, süğmek

taşa çıkan keçinin ağan oğlağı olur

[3] ebi-ceddi: hemen hemen, nerdeyse hiç birinin

[4] avırt / avurt:yüz, yanak, ağız boşluğunun dış yanları

[5] yülemek: dalını budağını imdirmek, eğşemek, yaprak, dal bırakmamacasına yolmak,

yülük: dalsız yapraksız kalmış

[6] tuz çıkısı: tuz kesesi,

çıkı:çıkın / bohça, kese

[7] yalabık: söyleneni ka’le almayan, bildiğinden şaşmayan, yalaka-serseri yaratılışlı, (yüz-göz olmuş) kimse

[8] yüz vermek: şımarmasına fırsat tanımak, kollamak

[9] ağman asmak: kusur yakıştırmak, gizlediği bir ayıbını ortalığa yaymak, çamur atılırsa izi kalır vs.

[10] yeltenmek: meyletmek, kalkışmak

[11] çala: çağla

[12] abıkat: avukat

[13] bolatan: palavracı, gubudukçu

[14] çıpkı/çımkı: taze sürgünden ince-uzun henüz kurumamış deynek

[15] çıbartmak: yoğun dayak sonucu berelemek

[16] köy göçüren: küçük bir çuval içine saman tepilmiş olur, uzunca bir iple sıkıca bağlanır, havada çevrilerek hedef kişinin omzuna vurulur,

[17] yes etmek: uyutup, fırsatını bularak var gücüyle

[18] cumbalak kılmak: takla atmak

[19] yüzünguyu / yüzünkuyu: yüzükoyun, yüzünün üstüne, yüzüstü

[20] tostoparlak /yusyuvarlak: top gibi yuvarlak

[21] şemşem: olağandan büyük ve yapışık olmayan kulak

[22] zırtadak: beklenmeyen alışılmamış ses veya görüntü

[23] tombarlak / yumbarlak: toparlak, yuvarlak, topaç

[24] bana mısın dememek: umursamamak, adam yerine koymamak.

[25] kötek: dayak

[26] sakındırık: şiddete mazruz kalan hayvan, özellikle kafaya vurulmuşsa tehdit aldılandığında kafasına sopa geleceği endişesiyle başını sakınır.

[27] öğüme gatan etcen: arkasına düşüp kovalayacağım

[28] zıpıtmak: dövmek

[29] ayoğlayı:ayı oğlu ayı (küfür mahiyetinde)

İbrahim Çelikli
Kayıt Tarihi : 5.12.2011 01:57:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


köyde düğün var

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İbrahim Çelikli