İktidardakiler (2x2 = 3 – 5) olduğunu iddia ederler. Bunu kanıtlamak için de ciltlerle kitap yazabilirler. Bütün üniversiteleri seferber edebilirler. Çünkü onlara göre her şey paradır ve paranın satın alamayacağı bir şey yoktur.
Özgürlük isteyenler ise (2x2 = 4) diyorlar… Uzun lafa gerek görmüyorlar. Deney sonucu bunlar.
Deneye dayanan bilgi üstün gelince, onun karşısına şiddet çıkar. Onun için iktidarların sopası kalındır. İktidarda olup da diktatörlüğe başvurmayan yoktur. Egemenlik güce, korkutmaya, yıldırmaya dayanır, bu nedenle arkalarında zayıf insanlar isterler. Zayıf insanları sadaka ile yedeklerine alırlar. İnatla karşı çıkan ve mücadele edenler ise, ‘’İbret olsun’’ diye, kurşunlanır, asılır, yargısız infazlarla yok edilir, kaybedilir, zindanlara atılır…
(2 x 2 = 4) inkar edilir. Ağlamak yasaklanır. Ağlayan analar tutuklanır. Mezar ziyaretleri engellenir.
Osurmak, hıçkırmak izne tabidir. Öldürülenlerin başlarıyla top oynamak eğlence haline gelir…
İşte günümüzde (2x2 = 4) gibi görülen haksızlıklar, hırsızlıklar, cinayetler olduğu halde, niceliğinden ve niceliğe dayanan bu gücünden pek bir şey kaybetmiyorlar…
Güçsüz insanlar güce tutkundurlar, insanın yapısında, ulaşamayacakları şeylere karşı tutkuları gelişir. Kendileri güçlenemeyeceklerini anladıklarında girmek isterler güçlülerin kanatları altına, bu korunma içgüdüsüdür. Kendi gibi çoğunlukta olanların birliği ile güçlenebileceklerini ya göremezler, ya da bu konudaki deneyimlerin başarısızlığa uğradığını yaşamış veya görmüşlerdir… Yapılan yanlışlardan dolayı ‘kendilerine olan güven’lerini kaybetmişlerdir. Bu nedenle hak olarak alamadıklarını, sadaka olarak alma kolaylığına kaçmışlardır. Soğuk savaş dönemi, yarı sıcak savaşa dönüşmüş ve mağdurların çoğunluğu haksızlıklardan ve hırsızlıklardan pay alma peşine düşmüşlerdir. Böylece adaletsizlik aşırı derece artmış ve meşrulaşmıştır.
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman