Buzul Çağının Çöllü Alimi

Cihad Keskin
44

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Buzul Çağının Çöllü Alimi

yabancı buralar bana.
ben buralara yabancıyım ya da.
o ki, bir uyuşmazlık var burayla aramızda.
ne o beni anlayacak gibi, ne de ben onu aslında.
niyet halis olunca maksat hasıl olur kabilinden, ne bir nedenim var ne bir isteğim sıcak masallara.
alkollü içeceklerin bir defa daha terk ettiği kabuklu yemişler de çok yalnız bu gece mesela.
ortanca iklim yaprak döküyor, gece yarısı buza kesiyor adeta.
yine bir bahar sonlanıyor, yine bir kış mucizevi karmaşada.
kelimelerim çok dehşetli ama kalemimden sızan yine en fazla birkaç damla.
güneş doğar birazdan ve çok çok on saat olsun yine akşamın olmasına.
farklı bir zamanda benim geldiğim yerden ve elbette çok çok başka bir çağda.
ve yine haliyle, hep olduğu gibi, ben çok kalabalığım tüm bu yalnızlığın ortasında.
bu senfoni sahnesinde, işinde çok profesyonel bir şefin önderliğinde, çok sevimsizim bu muhteşem operada.
işin hiç bilmediğim bir yol ayrımındayım, operanın en bilindik notasında.
o şişman kadın çıkmadan biliyorum, bitmez o söz konusu opera.
sizin serin dediğiniz bana soğuk; soğuk dediğiniz buz; buz dediğiniz ölüm geliyor zannımca.
her yeni gün, bir döngüdür, döngüden anlayana.

bilmezsiniz, sizin ılık dediğiniz sıcak; sıcak dediğiniz alev; alev dediğiniz cehennem bana.
ya siz çok yalnızsınız, ben çok kalabalığım ya da.
sizinle büyük bir değişim var açıkça aramızda.
birçok kelime var dilimizde, bunu açıklayabilirim aslında.
ama dedim ya, ne mutlu sona inanırım ne de o çok öğüt içeren hayata dair masallara.
bir masal, mutlu sonla bitiyorsa, gerçek olamaz, yalnızca masaldır mesela.
fakat bazısı, öyle anlatır ki seni sana, masal olamaz, gerçektir adeta.
yazıktır, durursun, düşünürsün, üzülürsün, yorulursun bu manasız karmaşada.
masal naif kalır, karakterler hayali, sonra bir uyanırsın, gözün nemlenmiş, aklında düşmemiş bir damla.
ne sanırsın sıcağı yakacak, ne soğuk seni bunaltacak, aklın takılı kalır bir masalın gerçek olmasına.
bu demde nefes yoksa bile, vardır elbet bir soluk bundan çok başka bir çağda.
sen yine uyursun sessizce, tüm kalabalığın yalnızlık kokan ortasında.
üzgünüm, pek anlamam melodiden, yoğun geldi kargaşa, uyuyakalmışım bu esrarengiz operada.
aslında, doğru şekilde basmadı piyanist, yoksa uyanırdım operanın uyku açan notasında.
o şişman kadın çıkmadan biliyorum, bitmeyecek o söz konusu opera.
her uyağım redife dönüştü bir yerden sonra, gözden kaçacak zannımca.
her yeni gün, bir döngüdür, döngüden anlayana.

Cihad Keskin
Kayıt Tarihi : 25.8.2019 11:54:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Cihad Keskin