/çorba suyu gene buharsız ve katıksızdı bu kış, ateşi ölü kör sobanın üstünde
açlık ve soğuk bin sancılı dağ gibi doğuyordu, tarifsiz bir öfke olup gözlerinde/
*
. bir adam
adam buz beyazı göl üstünde koşarken, birden yüzükoyun yere serildi
hareketsiz ve sessiz kalakaldı öylece, ayakları ve çırılçıplak bedeni
Zülfü kimi ayağın koymaz öpem nigârum
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Devamını Oku
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Çocukluk yıllarımızda daha sarsıcı geçerdi kış ayları.O zamanın olanaklarına göre soğuğa önlem almak basitti.Korumasız kalırdık üşürdük karakışta...Hele de don sürerken karayele tutulduysak...Köyde yaşıyordum.İki metreyi aşardı bazen kar.Köyün aşağı mahallesindeydi okulumuz.Büyüklerimiz bir tünel açarlardı ve ilerlerdik okula doğru.Amerikan Yardımının yeni başladığı yıllardı.Süttozu içirirlerdi öğretmenlerimiz bize.İçimiz ısınırdı.( Hoş şimdi içimizi köze dönüştürdü ya ABD)....Kar ,denildiği zaman kıştan söz edildiği zaman o günlere dönerim birden.1964'ün kışını hiç unutamam.Bütün sığırcıklar gökyüzünden yere siyah noktacıklar halinde düşmüş karların üstü beneklenmişti..Harika bir şiirdeyim.Sanki yaşadığım o geçmiş şimdi ne değin düşlegerçek arasında bir yerde duruyorsa bu şiirdeki yaşam da oraya tutunuyor...Gözlemler ve düşünce yürütme üzerinden kaleme alınmış müthiş bir çözümleme...Keyifle okudum.2010 yılında sayfasında okurlarına sunulan bu yazınsalı nasıl ıskalamışım;anlamış değilim...Kalemine,yüreğine sağlık Sevgili ÇEŞTEPE Dostum...İyi ki varsınız ve hakkını veriyorsunuz yazınsallarınızın...Nicelerine.Erdemle.
Buzdan damlalardır yaşamak dediğimiz, sıcaklığı düşlerimizde saklı olan.
Son damla bu düşten uyanmaktır ...
Hayatın gerçekleri ve hayallerimiz arasındaki çelişkiyi ne güzel anlatmışsınız...
Kutluyorum saygı ile ...
Buzdan damlalardır yaşamak dediğimiz, sıcaklığı düşlerimizde saklı olan.
Son damla bu düşten uyanmaktır …NAZENDE KAYA
Hocam tüm şiirlerinizi beğeniyle okuyorum.
Bu güzel şiir için sizi tebrik ediyorum. kaleminiz daim ilhamınız bol olsun.
Yüreğinize sağlık. Tebrikler
've kopardı boyu boyundan uzun, ucu en keskin buz tanesini sarktığı yerden
koşmaya başladı donmuş göl üzerinde, düşmanla savaşır gibi ama görmeden'
İçini savaşıyordu her halde, hem de buz tutmuş boyunu aşmış bir cebelleşmenin her adımı.
Erdemle...
yaşamak, sapanda kuşun, oltada balığın, kör baltada ağaç dalının acısıdır
buz üstünde buz gibi rüyalarda gülerken, uyandığında ağlamaktır
Tek cümleyle,'Harika bir anlatım.'
Yüreğinize sağlık.
uyanmanın boyutu bu denli derin olunca hani neredeyse şiirle elele verip ağlamak geliyor içimden
ama soyunduk bir kere..
hangi düş siler kirpiklerimizi
ve hangi gölge bekler ineceğimiz saati........
şiirde ses yüksekliğini sessizce sunmuşsunuz üstadım, sadece bunun için dahi tebrik edebilirim ama ben istikrarlı duruşunuzu da söylemeden geçemeyeceğim.
içten tebrik ve teşekkürümle,
Buzdan damlalardır yaşamak dediğimiz, sıcaklığı düşlerimizde saklı olan.
Son damla bu düşten uyanmaktır …
öyle özlemişim ki okumayı ...buzdan son damla düştü yüreğime,,,ama nedense uyanmak istemedim bu rüyadan...
yürekten kutluyorum değerli ustam tebrikler
Antolojiden ayrı kaldığım zamanlarda okuyamadığım şiirlerin acısını çıkarırcasına güzel şiirler okuyurum dostların..............ve hüzünlü..Şimdilik okumakla yetineceğim.
Bu şiir ile ilgili 113 tane yorum bulunmakta