Gözler açılınca,
Bakarsın,
Göğün güzel olduğuna,
Ve mutluluğun,
Kendine uzak olmadığını,
Anlayınca,
Sıcaklığı yayılır etrafa
Gösterir kendimi bana
Başkasına gerek yok
O benim içimde nasıl olsa
Tezgahların arasına konulmuş
Büyük bir inci parçasıydı sabah
Büyük caddelerde
Yankılanır lambalarda insan gölgeleri
Yüzleri açılırdı ışıklarla
Güzelliğin mahkum olduğu
Zaman döner durur
Hızını alamamış süratsiz motorlar gibi
İnsanlar bekler durur
Uzamış bir hasret gibi
Zaman döner durur
Zaman geçerken
Sadece tik taklar çalınıyor zannetme
Zaman öyle bir şeydir ki
Sen geçip gittikten sonra
Bile zaman hala ayakta kalır.
Hızlı hızlı akıp geçiyor zaman.Gezegenler aynı eksende dönüyorlar.Tabi arada sırada mühim bir fark var.Gökyüzüne kalem çizmek mümkün değil ki..Yani duygularımızı ve hislerimizi o kadar da kolay ifade edemeyiz.Ama hepimiz özümüzde doğayız.Çünkü hepimiz toprağız.Bunun için doğayı sevmemek elde değil,ama her yerine didik didik ulaşmak da mümkün değil.Bu sadece eldeki imkanlarla olabilir,imkan yoksa da hayallerle süslenebilir.Yine de hayat tuhaf..Günlerde artık zaman kavramı yok...İşte bu yüzden günler
zamansız günler...
Beni kırk yaşından sonra da
Sever misin?
Yumurtalarım ve bedenim
İrileşirken
Ve sevgi
Fedakarlıktır
Telefonla ararım
Pencerene bakarım
Benim sevgilim nerelerde
Gel de seni arabama alayım
****
Kalemimi tutarım
Gölgen giderse bir şey olmaz aslında
Biraz baş başa kalırım kalbimle
Bir de sokaklar artık dar gelir
Hem ne olmuş alışamazsam tekliğe
Toprak sever beni
Alışırız onunla yokluğuna...
Abrakadabra bir iki üç,
Elimde üçleyen kader;
Yağmurda yıkanmak istiyor belli ki,
O zaman bir daha Abrakadabra
Gözüme düşürdüğüm rüya
Dışarı çıkmak istiyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!